
Geçtiğimiz hafta ülkenin birçok kentinden, fabrikalarda patlama haberleri gelmişti. Bu patlamalarda kıl payı ölen veya yaralanan olmamıştı. Ancak durum her zaman aynı olmuyor. Özellikle de 6 yıl önce İstanbul Davutpaşa’da gerçekleşen patlamada 21 işçinin yaşamını kaybettiği düşünülürse. Tam da Davutpaşa patlaması için mahkemeden karar beklenirken (mahkemenin kararı 14 Temmuzda), Zeytinburnu’nda dört katlı bir binanın giriş katında patlama meydana geldi. Zeytinburnu Beştelsiz Mahallesi’nde bulunan ambalaj atölyesinde gaz sıkışması nedeniyle meydana gelen patlamada 3 işçi hayatını kaybetti, biri ağır 8 işçi yaralandı. Patlamada enkaz altında kalan Uğur Çokgülenler, 22 yaşındaki Kader Kılıç, 23 yaşındaki Eda Can yaşamlarını yitirdiler. Hamile olduğu öğrenilen 28 yaşındaki Ayşe Akıllı binanın birinci katından atlayarak yaralandı. Yaralı halde hastaneye kaldırılan Ayşe Akıllı'nın durumunun iyi olduğu bildiriliyor. Patlama oldukça şiddetli olduğu için çevreye de zarar verdi. Yaralananlar hastaneye kaldırılırken, bina ve civarında yaşayan kimi aileler çocuklarını ve yakınlarını bulamadıklarını ifade ediyorlar.
Bu patlama, AKP’nin ve devletin işyerlerinde gerekli denetimleri yapmadığını bir kez daha su götürmez bir şekilde ortaya koymuştur. Davutpaşa’da meydana gelen patlama sonrasında, patlamanın gerçekleştiği maytap atölyesinin yer aldığı binanın eksik malzemeyle yapıldığı, söz konusu atölyenin kaçak olduğu, zabıtaların defalarca işyerine gidip gelmesine rağmen tutanak tutmayarak duruma göz yumdukları ortaya çıkmıştı. İşçilerin güvenli ve sağlıklı ortamlarda çalışması AKP’nin ve patronların umurunda değil. Gerekli önlemleri aldırma görevi işçi sınıfının üzerinde duruyor.