
Maden işçileri sabah saatlerinde DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası önünde toplandılar. İşçiler, katledilen 301 maden işçisinin isimlerinin yazılı olduğu ve taleplerinin sıralandığı iki farklı pankartla Meclis’e doğru yürüyüşe geçtiler. Yürüyüş sırasında; “Soma Haykır, Taşerona Başkaldır”, “Madenciye Verilen Sözler Nerede”, “Soma’nın Ateşi Katilleri Yakacak”, “Susma Haykır, Soma Katliamdır!” sloganları haykırıldı.
Meclis önüne gelen işçiler burada bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Basın açıklamasında söz alan Dev Maden-Sen Genel Başkanı Tayfun Görgün, 301 işçinin canına mal olan bu facianın tüm ülkede tepkilerle karşılandığını, Soma’nın unutulmaması gerektiğini, çalışma koşullarının düzeltilmesi gerektiğini belirterek madencilerin sesini duyurmak istediklerini söyledi.
Maden işçisi olan Nihat Çelik, madenciler adına burada olduklarını, Soma faciası sırasında kendilerine verilen birtakım sözlerin olduğunu ancak bu sözlerin yerine getirilmediğini söyledi ve şöyle devam etti: “Bizler bize verilen sözlerin ve vaatlerin takipçisi olacağız ve bunlar yerine getirilene kadar da mücadeleye devam edeceğiz.”
DİSK Genel Başkanı Kani Beko ise “Biz buradayız, gelin yüz yüze konuşalım, bu talepleri neden reddettiniz?” diyerek hükümet görevlilerine seslendi. Temmuz ayında en az 100 işçinin katledildiğini, Soma’dan sonra Şırnak ve Balıkesir’de de madencilerin öldüğünü sözlerine ekledi.
Basın açıklamasının ardından bir heyet, taleplerinin yazılı olduğu dosyayı sunmak ve ardından Meclis Başkanı ile görüşmek üzere Meclis’e yöneldi. Meclis girişinde Dev Maden-Sen üyesi Somalı madenciler grup başkanvekilleriyle randevuları olmasına rağmen üzerlerinde işçi tulumu ve madenci çizmesi olduğu için Meclis içerisine alınmadı. İşçiler yaklaşık yarım saat bekletildi.
Maden ocakları işçilere sadece mezar olmuyor, çalışma koşulları onları yaşayan ölüler haline getiriyor. Soma’dan gelen bir maden işçisi şöyle anlatıyor: “Yıllardır çok düşük ücretlerle çalışıyoruz. Son 2-3 yıldır maaşlarımız arttı. Şu an 1200 lira maaş alıyorum. Bu para bu sektör için iyi bir miktar. Ancak buna rağmen ayın sonunu getiremiyorum. Hasta bir çocuğum var. Hastane masraflarını karşılayabilmek için ek iş yapmak zorundayım.”
Yaşarken ölüme teslim edilen, her gün işe sanki bir daha dönemeyecekmiş gibi ailesiyle vedalaşarak giden maden işçilerine verilen ama tutulmayan sözler şunlar:
-
Devlet tarafından denetimler yapılana ve teftiş raporları tamamlanana kadar kimse madenlere inmeye zorlanmayacak. Gerekirse “önce” biz ineceğiz, ondan sonra siz ineceksiniz.
Kimse bu süre içerisinde işten atılmayacak.
Maaşlar tam şekilde, eksiksiz ödenecek. Şartlar düzelene kadar gerekirse 7-8 ay devlet maaşları ödeyecek.
Maaşlar en az 2000 lira olacak.
6 maaş ikramiye verilecek.
Kanunda yeraltında günlük 7,5 saat olan çalışma süresi 6 saat olacak.
Haftalık çalışma saati 36 saati asla geçmeyecek.
Emeklilik yaşı 55’ten 49’a düşürülecek.
Ölen madenciler sivil şehit statüsünde sayılacak.
1400-1500 lira arasında ölüm aylığı bağlanacak.
Ölen madencilerin yakınlarına TOKİ’den ev verilecek.
Ölen madencilerin yakınlarından 1 kişiye istihdam sağlanacak.
Resmi tatiller ve senelik izinler yeraltı sigortası olarak yatırılacak.
Taşeron sistemi kaldırılacak.
Uyar Madencilik’te çalışırken işsiz kalan işçilerin mağduriyeti giderilecek, işçilerin alacağı tazminatlar bir yasa çıkartılarak işsizlik fonundan ödenecek.