AKP hükümeti, Bakanlar Kurulu kararıyla Ciner Grubuna ait iki madende işçilerin grevini, “genel sağlığı ve milli güvenliği bozucu nitelikte” bularak 60 günlük süreyle erteleyerek fiilen yasakladı. Türkiye Maden-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu Afşin-Elbistan’daki Çöllolar ve Ankara’daki Çayırhan (Park Termik) Kömür İşletmelerinde çalışan işçiler yasağa tepki gösterdiler. Hatırlanacağı üzere daha önce Afşin-Elbistan’daki Çöllolar Kömür İşletmesinde 11 işçi iş cinayetine kurban gitmişti. İşçiler, arkadaşları ölüme giderken işçilerin sağlığını ve güvenliğini umursamayan AKP’nin, grev yasağını halk sağlığı ve güvenliğine dayandırmasının ikiyüzlülük ve utanmazlık olduğunu dile getiriyorlar.
Ankara Çayırhan Kömür İşletmesindeki grev, işverenin mahkemeye başvurması üzerine Ankara 4. İş Mahkemesi tarafından yasaklanmıştı. Ancak T. Maden-İş bu karara itiraz etti ve ve bu itirazı değerlendiren mahkeme sendikanın talebini haklı buldu. İşçiler derhal greve çıktılar. Aynı anda Çöllolar Kömür İşletmeleri işçileri de greve çıkmıştı. Fakat işçiler greve çıkar çıkmaz Bakanlar Kurulu’nın kararı geldi. Bu karar 21 Temmuz tarihli. Yani işçiler greve çıkmadan 3 gün önce AKP hükümeti grevleri yasaklayan bir karar almış. Karar metni şöyle: “Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürlüğüne ait Afşin-Elbistan (B) Termik Santraline kömür sağlayan Afşin-Elbistan Kömür Havzası Çöllolar Kömür İşletmesi işyeri ile 4/12/1984 tarihli ve 3096 sayılı Kanun uyarınca imtiyaz hakkı sözleşmesiyle işletme hakkı devredilen Çayırhan Termik Santraline kömür sağlayan Çayırhan Kömür İşletmesi işyerinde Türkiye Maden İşçileri Sendikası tarafından alınmış bulunan grev kararının, genel sağlığı ve milli güvenliği bozucu nitelikte görüldüğünden 60 gün süreyle ertelenmesi; 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Kanunun 63 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulunca 21/7/2014 tarihinde kararlaştırılmıştır.”
AKP ile Ciner Grubu arasındaki yakınlık uzun bir zamandır dikkat çekiyor. Şubat ayı başında, Başbakan Erdoğan ile Ciner Grubuna ait Habertürk icra kurulu başkanı Fatih Saraç arasında geçen konuşma basına sızmıştı. Erdoğan o konuşmada Habertürk’ün nasıl yayın yapması gerektiği talimatını veriyor ve muhalif gazetecilerin susturulmasını istiyordu. Buradan da anlaşılacağı üzere madendeki grevlerin yasaklanmasının halk sağlığıyla ve güvenlikle hiçbir alakası yoktur. Ciner Grubu istemiş, AKP hükümeti de yasaklamıştır.
6 bin cam işçisinin grevinden sonra, yaklaşık 2 bin 500 maden işçisinin grevi de yasaklanarak işçi hareketinin önü alınmak istenmektedir. Sermayenin imdadına bir kez daha onun hizmetkârı AKP hükümeti yetişmiştir. İşçi hareketinin önüne konan engelleri aşmanın yolu, sermayeye ve onun uşağı AKP hükümetine boyun eğmek değil, sendikal ve siyasal yasaklara karşı mücadeleyi yükseltmektir. Sendikalar derhal harekete geçmeli ve üzerlerine düşen görevleri yerine getirmelidirler.