Metal patronlarının sendikası MESS’le işçi sendikaları arasında 2014-2016 toplu iş sözleşmesi hazırlıkları devam ediyor. İşçiler daha iyi toplu sözleşmeler ve çalışma koşullarında iyileştirmeler beklerken, metal sektöründe en fazla üyeye sahip Türk Metal ne hikmetse MESS’le ortak işler yapmayı tercih ediyor.

MESS Eğitim Vakfı ve Türk Metal işbirliğiyle düzenlenen eğitimlerin konu başlığı “Işıklı Bir Gelecek”. Eğitimin amacı ise tamamen patronların çıkarları doğrultusunda. Meselâ “uzlaşma teknikleri” eğitimin başlıklarından birini oluşturuyor. Diğer başlıklarda “Avrasya gerçeği”, “dış politika”, “Atatürkçülük” gibi milliyetçilik duygusu aşılayan konular işleniyor. Ama bu “ışıklı gelecek”te, işçi haklarının esamisi okunmuyor. Patronların içinde bulunduğu rekabet nedeniyle bize yüksek ücretler verilemeyeceği anlatılıyor. Üstelik bu öyle ince ince işleniyor ki işçiler neredeyse patronlardan daha iyi durumda olduklarına inanacaklar.

Geçmişte metal işçileri Maden-İş Sendikası öncülüğünde MESS’e karşı militan mücadeleler yürütmüş ve bu mücadeleler sonucunda büyük kazanımlar elde etmişti. İşçilerin örgütlülüğünün üzerinden silindir gibi geçen 12 Eylül askeri faşist darbesinin ardından mücadeleci işçi sendikalarının kapılarına kilit vurulmuştu. Böylece devlet eliyle palazlanan ve meydanı boş bulan sarı sendikalar, istedikleri gibi at koşturmaya başladılar. Gangster Türk Metal sendikası da bunlardan biridir. On binlerce üyesi olan, yüzlerce fabrikada örgütlü bu sendika, başta kendi üyeleri olmak üzere işçilerin haklarını savunması, sınıf düşmanlarına karşı amansız bir mücadele yürütmesi gerekiyorken, sınıf düşmanlarıyla kol kola girmiş, patronların kârlarını büyütmek için ortak eğitimler düzenliyor. İşçileri uyutmaya çalışıyor.

Buradan şu sonucu çıkarmak çok da yanlış olmasa gerek; patronlarla böylesi konularda ortak işler yapan bir sendika, diğer konularda da patronlarla ortak hareket etmekten geri durmaz. Öncü, sorgulayan, hesap soran işçilerin işten atılması, işçiler üzerindeki baskıların arttırılması, TİS süreçlerinde sözleşmelerin patronların istekleri doğrultusunda sonuçlandırılması… Gerek metal sektörü, gerekse de diğer işkollarında işçiler örgütsüz durumdalar. Biz işçiler örgütsüz olduğumuz için sendika bürokratları bu kadar pervasız davranabiliyorlar. İçinden geçtiğimiz dönemde dostumuzu da düşmanımızı da iyi tanımalıyız. Ancak bir araya gelip örgütlü hareket edersek sendikaların tepesine çöreklenen bu bürokratları def edebilir ve kaybettiğimiz mevzilerimizi yeniden ele geçirebiliriz.