
Kıraç’ta bir fabrikada çalışıyordum. Yoğun iş temposunun olduğu, işçinin değerinin olmadığı, lavaboya bile gitmek için can çekiştiği bir yerde çalışıyordum. Denetimsiz bir ortamda, sağlıksız şartlarda, sistemin emekçilere dayattığı koşullarda çalışıyorduk. Ben nispeten biraz daha iyi, 8 saat çalışıyordum. Ama uzun zamandır üzerimde bir mobing uygulamasıyla karşı karşıya idim, haklarımı ödememek için uğraşıyordu patron. Farklı farklı işlerde çalıştırıp yıldırmaya çalışıyorlardı. Bir gün bölüm sorumlusu ile son noktaya geldik ve işten çıkarıldım. Ama benden ihbar süremi çalışmam istediler çünkü ihbar tazminatı ödemek istemiyorlardı. Ben de bunu kabul etmedim. Yılmadan mücadele ettim, gerekli olan yerlere başvurdum, ağır aksak da olsa süreç ilerledi ve son noktada patron temsilcileri 15 gün sonra beni arayarak gidip haklarımı almamı söylediler. Patronların lüks yaşamlarına karşı çıkalım, açlıktan ölmemek için mücadele edelim. O yüzden diyorum ki BİZ EMEKÇİLER ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYİ ELLERİMİZLE ÖRDÜĞÜMÜZ GÜN ZAFERE ULAŞACAĞIZ