
Merhaba arkadaşlar,
Ben tekstil işçisiyim ve yaşadığımız sorunlardan bahsetmek istiyorum. En canalıcı sorunumuz ücretlerimizi zamanında alamamak. Bayram arifesinde, çalıştığımız firmanın üretim müdürü, taşeron olarak iş verdikleri tüm atölyeleri gezerek ücretlerin neden geç verildiğini anlatan toplantı yapıyordu. Sıra bizim çalıştığımız atölyeye geldi. Konuşmaya “Arkadaşlar hepinizin suratından anlıyorum ki bu durumdan hoşnut değilsiniz. Hele biz hiç değiliz. Bilmediğiniz şeyler var” diyerek başladı. “Artık tekstil sektörü eskisi gibi kazanç getirmiyor. Müşteriler azaldı. Biz firma olarak yurtdışında yeni müşteriler arıyoruz. Gece gündüz sizler için, ekmeğinizden olmayın diye uğraşıyoruz. Bakın ben ailemle tatile çıkacaktım. Bir gün erteledim sizler için” diyerek sözlerini bitirdi. Gelelim işin aslına. Firma her yıl kâr marjını arttırıyor. Yani anlatıldığı gibi bir durum söz konusu değil. Atölyelere gelen işlerin adetlerinden bile anlayabiliyoruz. Her yeni model bir öncekinden daha yüklü oluyor. Bizler gece gündüz mesai yapıyoruz. Firma uluslararası çalışıyor. Ukrayna, Rusya, Türkmenistan, Norveç gibi ülkelere pahalı kaban, mont, kürkler dikiyoruz. Son beş yılda bu ülkelere en az birer tane fabrika daha kuruldu.
Anlayacağınız patronlar bizim sırtımızdan, alınterimizden servetlerine servet katarak lüks içinde yaşarken biz işçiler en büyük lüksümüz olan bayram tatilinde köyümüze, eşimizin, dostumuzun, sevdiklerimizin yanına dahi gidemiyoruz. Ama patronlar istedikleri şeyleri zevkle yapabiliyorlar. Bu böyle gitmemeli. Tüm sektörlerdeki işçiler olarak örgütlenmeli, insanca yaşamak için bu saçma, insanlık dışı kapitalist sömürü düzenini yıkmalıyız.