UİD-DER’li işçiler olarak, Deva İlaç’ta sendikal faaliyet yürüttükleri için işten atılan ve direnişe geçen 12 işçiyi, direnişlerinin 47. gününde ziyaret ettik. Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi içerisinde Deva Holding’in 2 üretim tesisi bulunuyor. Bir diğer fabrika ise İzmit-Ankara yolu üzerinde Kartepe mevkiinde yer alıyor. Fabrikalarda çalışan işçilerin büyük çoğunluğu Petrol-İş Sendikası’na üye olmuş durumdalar. Ancak Deva İlaç’ın 81 kente dağılmış durumdaki tıbbi mümessillerinin sayısal ağırlığı, işletme genelinde sendikanın yetki alabilmesi için gereken %40’lık işletme barajının aşılmasını oldukça zor hale getiriyor.
1970’li yıllardan 2010 yılına kadar, üretimde çalışan işçilerin çoğunluğu Petrol-İş Sendikası’na üye olduğu için patronlar, yetkisiz de olsa sendikayla toplu iş sözleşmesi imzalıyordular. 31 Aralık 2010’da, son imzalanan TİS’in süresi doluyordu. Patronlar sendikayla masaya oturmak yerine işçileri tek tek idareye çağırıp bireysel sözleşme imzalamaya zorladılar. Yönetim işçileri “Sendikaya ne gerek var. Aradan imamı çıkaralım. Aynı hakları biz de size vereceğiz” diyerek kandırmaya çalışıyor; bireysel sözleşme imzalamayı reddederek sendika sözleşmesini talep edenleri de işten atmakla tehdit ediyordu. Nitekim bireysel sözleşmeye boyun eğmeyen ve sendikasından istifa etmeyen 73 işçi 2011 yılında işten atıldı. İşyerindeki sendika temsilcileri maalesef bireysel sözleşmeleri ilk imzalayanlar arasındaydı. Sendika bireysel sözleşme dayatmasına müdahale etmeye çalışmış ama geç kalmıştı. İşçilerin sendikalarına üye olması ama gerçek anlamda örgütlü olmamaları; sendikanın işçiler içerisinde yeterince örgütlü olamayışı 40 yıla yakın süredir Deva İlaç’la toplu sözleşme imzalayan Petrol-İş’in işyerinden atılmasına neden olmuştu.
2011’den bu yana geçen 3 yıl, Deva İlaç işçilerine acı dersler verdi. Sendika olmadan da aynı hakları vereceğini söyleyerek bireysel sözleşmeleri imzalatan yönetim, elbette sözünde durmamıştı. 2010 yılında brüt ücreti 2 bin lira olan bir işçinin 2014 yılına gelindiğinde brüt ücreti ancak 2 bin 50 liraya ulaşabilmişti. İşçiler, sosyal yardımların ve ödeneklerin bir kısmının kaldırıldığını, yıllardır zam verilmediğini, fazla mesai ücretlerinin düşürüldüğünü, kayıplarının çok büyük olduğunu anlattılar.
Birkaç ay önce Deva İlaç’ta örgütlenme çalışması yeniden başlamış, Çerkezköy fabrikasında işçilerin anlatımıyla “30-40 çürük elma” dışındaki büyük çoğunluk (400’den fazla işçi) yeniden sendikalarına üye olmuş. Sendikal faaliyeti haber alan yönetim, faaliyet yürüten 8 işçiyi 30 Haziranda “işyerinin huzurunu bozmak, işverenin aleyhine konuşmak” gibi gerekçelerle işten çıkardı. Takip eden günlerde 4 işçi daha işten atıldı. Fabrikada 16 yıldır çalışan bir işçi, ilkokul mezunu olması yüzünden, diploması yeterli olmadığı gerekçesiyle işten çıkarıldı. Deva İlaç yönetiminin bu işçinin eğitim durumunu 16 yıl sonra “fark etmiş” olmaları manidardır.
Deva İlaç işçileri sendikalarına ve işten atılan arkadaşlarına sahip çıkıyorlar. İşten atılma tehditlerine, müdürlerin boy göstermelerine hatta güvenlikçilerin kameralarla çekim yapmalarına rağmen işçiler, iş çıkışında fabrika binasının kapısı önünde toplanıp servislere kadar alkışlarla yürüyorlar. Servislerle dışarı çıkarlarken işçiler, işyeri önündeki direnişçi arkadaşlarını selamlıyorlar. Deva İlaç işçileri sıkı bir şekilde örgütlenmeyi başarıp kararlılıkla mücadeleye girişirler ve çeşitli biçimlerde üretimden gelen güçlerini fiili olarak kullanabilirlerse sendikayı işyerine sokmayı başarabileceklerdir. Bu başarı aynı zamanda yasaların işçilerin önüne diktiği %40 işletme barajının da fiilen parçalanması anlamına gelecektir.