
argentina_2.jpg [1]

Borçlarını ödeyemeyerek iflas eden Arjantin’de işçiler, işyeri kapatmalarına ve işten atmalara karşı ya işyerini işgal ederek ya da direnişe geçerek cevap veriyorlar. Arjantin’in temel sanayi bölgesi olan Zona Norte’da bulunan ve uluslararası alanda faaliyet yürüten ABD kökenli Donnelley matbaa fabrikasının kapatılması kararını tanımayan 400 işçi, 12 Ağustosta işyerini işgal ederek kendi yönetiminde çalıştırmaya başladı. Donnelley işçileri, üç ay önce sendika ve patron işbirliği sonucunda işten atılan ve direnişe geçen Lear fabrikasının işçileriyle de mücadelelerini birleştirmiş durumdalar. 16 Ağustosta ortak yapılan toplantıya başka fabrikanın işçileri de katıldı ve ortak bir şekilde neler yapılabileceği üzerine tartışılarak kararlar alındı.
Donnelley işçileri, fabrikanın kapatılmasını duyduktan sonra 400 işçi olarak toplandıklarını, fabrikayı işgal ederek kendi kontrollerinde üretime devam etme kararı verdiklerini belirtiyorlar. İşçiler, toplumun ana çoğunluğunu oluşturan emekçilerin de fabrika işgalini ve üretimin devam etmesini desteklediğini, patronlar olmadan da işçilerin üretime devam edebileceğini gösterdiklerini ifade ediyorlar.
argentina1.jpg [2]

16 Ağustostaki toplantıda yapılan konuşmalarda işçilerin kendilerinin üretmesine, yönetmesine ve işçi meclislerinin önemine vurgu yapıldı. Sendikal bürokrasinin de eleştirildiği toplantıda, sendika bürokratlarının mücadeleyle sendikalardan defedilmesi gerektiği üzerinde duruldu. Zona Norte sanayi bölgesinde, Fort fabrikası karşısında yapılan geniş katılımlı toplantının sanayi bölgesindeki diğer işçileri de etkilediğini belirtmek lazım. Fabrika işgalleri ve direnişler, krize karşı işçilerin nasıl hareket etmesi gerektiğini de ortaya koymaktadır. Toplantı sonrasında şu kararlar alındı: “Donnelley fabrikasının, işçilerin kontrolü altında kamulaştırılması için kampanya başlatılması; işten atılan Lear işçilerinin tekrar işe alınması ve işçilerin kendi seçtikleri organların işveren tarafından kabul edilmesi; ülke ölçeğinde 36 saatlik grev hazırlığının yapılması ve sendikaların işçilerin talepleri etrafında harekete geçmesi; bu mücadelelerin koordine edilmesi amacıyla bir sonraki toplantının Buenos Aires’in tarihsel meydanı Plaza de Mayo’da yapılması ve Donnelley ve Lear işçilerinden oluşan bir sözcü grubunun seçilmesi.”
Arjantin işçileri, 2001 krizi ve iflasıyla birlikte başlayan ayaklanma sonrasında çok önemli deneyimler kazanmışlardı. Birçok fabrikada işçilerin öz-yönetim deneyimi yaşanmış ve hatta işçiler, ülke ölçeğinde, işçi sınıfının iktidar organı olan sovyetleri örgütlemeye girişmişlerdi. Ancak mücadele ilerletilemediği için iktidar organları nüve olmanın ötesine geçemedi. Şimdi Arjantinli işçiler yeniden harekete geçiyorlar; işten atma saldırısına boyun eğmiyor ve patronlara “siz olmadan da yönetiriz” diyerek öz-yönetimi devreye sokuyorlar. Arjantin işçilerinin ortaya koyduğu mücadele, 2008’deki krizde derneğimiz UİD-DER’in attığı şu sloganının can bulmasıdır: Kriz gerekçesiyle kapatılan veya tensikata uğrayan fabrikalar işçilerin yönetimine!