
İşçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmasını talep ettikleri için işten atılan BEDAŞ işçileri, 21 Ağustosta BEDAŞ Genel Müdürlüğü’nün bulunduğu Talimhane’de bir eylem gerçekleştirdiler. BEDAŞ binasının karşısındaki 5 katlı binanın çatısına çıkan işçiler, üzerinde “BEDAŞ’ta Çalışırken Ölmek İstemiyoruz Dedik İşten Atıldık, İşimizi İstiyoruz!” yazılı pankartı açarak BEDAŞ yönetimine tepkilerini gösterdiler. BEDAŞ işçilerinin saat 13.00’da çatıda başlayan eylemleri saat 19.00’a kadar devam etti. Daha sonra BEDAŞ işçilerine destek olmak üzere gelen kitlenin sloganları ve alkışları eşliğinde işçiler çatıdan indiler.
İşçilerin çatıdan inmesi ile beraber BEDAŞ Genel Müdürlüğü önünde toplanıldı. İlk olarak sözü Enerji-Sen Genel Başkanı Ali Duman aldı. Duman BEDAŞ’ta taşerona karşı verilen mücadelelere ve kazanımlara değindi ve BEDAŞ’ta iş güvenliği için alınması gereken en basit önlemlerin bile alınmadığını dile getirdi. İşçilerin kölece çalışmak istemediğini belirten Duman; “Bizim derdimiz ekmek, insanca yaşamak ve insanca çalışma koşulları” diye konuştu. Duman’ın konuşmasının ardından sözü DİSK Genel Sekteri Arzu Çerkezoğlu aldı. İşçi ölümlerinin artarak devam ettiğini vurgulayan Çerkezoğlu, işçi ölümlerinin gerçek sorumlusunun sermaye düzeni olduğunu ve ona karşı mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı. Çerkezoğlu’nun konuşması sonrasında söz alan HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, BEDAŞ yönetiminin işçiler aleyhindeki uygulamalarına değinerek olabilecek her türlü risk ve tehlikenin sorumlusu olarak gördüğü Özelleştirme İdaresi Başkanlığına, Çalışma Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığına çağrıda bulundu. Ve BEDAŞ işçilerine yönelik her türlü insanlık dışı uygulama ve hak gaspı durumunda BEDAŞ işçileriyle dayanışma içerisinde olacaklarını belirtti. Levent Tüzel’in ardından EMO İstanbul Şubesi Başkanı Beyza Metin ile TTB temsilcisi Nazmi Algan yalnızca işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması istendiği için işçilerin işten atılmasına ilişkin tepkilerini dile getirerek mücadele eden işçilerin yanında olacaklarını belirtti.
Sonrasında ise BEDAŞ işçileri adına basın açıklamasını, temsilci Hakan Değirmen okudu. İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin tam ve eksiksiz alınması amacıyla başlattıkları mücadele sürecini anlatan Değirmen, BEDAŞ yönetiminin işçilerin en tabii talepleri karşısındaki tutumuna dikkat çekti. Değirmen; “BEDAŞ yönetimine göre can güvenliği istemek suç ve bu suçun cezası da işten atılmak. Biz bu zihniyeti, 301 Somalı madenciyi ölüme gönderen zihniyeti tanıyoruz” diyerek insanca çalışma koşulları istemenin en meşru haklarından biri olduğunu belirtti. BEDAŞ yönetimiyle birlikte TİS sürecinde işçileri rüşvetle teslim almaya çalışan sarı sendikanın tutumuna da değinen Değirmen, bunda başarılı olamayan yönetimin hak ve geleceklerine sahip çıkan işçileri işten atarak gözdağı vermeye çalıştıklarını söyledi. Açıklamasını “mücadeleci sendikacılığı BEDAŞ’tan tasfiye etmeye çalışanlara, bizi ölümüne çalıştırmak isteyenlere bir kez daha BEDAŞ’ı ve İstanbul’u dar edeceğiz!” şeklinde sonlandıran Değirmen, hak mücadelelerinden geri adım atmayacaklarını vurguladı. Eylem ve basın açıklaması “Atılan İşçiler Geri Alınsın”, “Çalışırken Ölmek İstemiyoruz”, “BEDAŞ’ta İşçiler Kazanacak”, “Zafer Direnen İşçilerin Olacak!” sloganlarıyla son buldu.