
1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle Kadıköy İskele Meydanında bir miting düzenlendi. Ağırlığını DTP’nin oluşturduğu çeşitli partilerin, demokratik kitle örgütlerinin ve siyasi dergilerin pankartları altında Siyami Ersek Hastanesi önünde toplanan kitle, kortejler oluşturarak Kadıköy İskele Meydanına doğru yürüyüşe geçti.
Polis miting için saatler öncesinden yoğun bir hazırlık yapmıştı. Niyetleri daha baştan belli olan düzenin kolluk kuvvetleri arama noktalarından itibaren gergin bir hava yaratmaya başladılar. Mitinge katılımları son derece sınırlı olan sendika kortejleri arama noktasından geçtikten sonra sıra DTP’ye geldi ve polis DTP’lileri “yasak sloganlar” attıkları gerekçesiyle alana sokmak istemedi. Bunun üzerine kitle “Savaşa Değil Barışa Geldik”, “Yaşasın Halkların Kardeşliği” gibi sloganlar attı. İstanbul DTP milletvekili Sebahat Tuncel ve ÖDP milletvekili Ufuk Uras’ın girişimleri sonucu alana giriş sağlandı. Ancak polisin provokatif tutumu alanda da devam etti. Polis kürsüye sık sık müdahale ederek programın akışını engellemeye çalıştı.
İlk sözü alan DTP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Mehmet Çakar, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla barışın önemine vurgu yaptı ve ordunun son günlerde operasyonları sıklaştırdığını ve kimyasal silah kullandığını belirterek yapılan tüm anti-demokratik uygulamaları kınadı. Demokratik bir anayasanın oluşturulması ve cezaevindeki tüm siyasi tutsaklara genel af uygulanması gerektiğini belirtti. Ayrıca savaşların emperyalist güçlerin çıkarına olduğuna, silah tacirlerinin çıkarına olduğuna vurgu yaparak Şengal’de Kürtlere yapılan katliamı lanetledi.
Daha sonra sözü alan Ufuk Uras ise Dünya Barış Gününün ancak savaşların olmadığı bir dünyada anlamlı olacağını ve çocukların öldürülmediği, anaların ağlamadığı çok kimlikli bir Türkiye’nin yaratılması gerektiğini söyledi. Hükümetin Kürt sorununu çözmeye ve barışı yaratmaya yönelik hiçbir adım atmadığını da sözlerine ekledi.
1eylul07-2.jpg [1]

Yürüyüş boyunca coşkuları eksilmeyen Kürt anaları, yorulmak bilmeden barış taleplerini haykırdılar. Ancak düzenin bekçilerinin bir barış mitinginin düzenlenmesine bile tahammülleri yoktu.
Bizler şunu çok iyi bilmeliyiz ki, savaşlar kapitalist sistemden kaynaklanıyor ve bu çürümüş düzene son vermedikçe savaşlar son bulmayacak.