Ciner Grubu’na ait Park Termik A.Ş.’nin işlettiği Ankara Çayırhan Linyit İşletmesi’nde 20 işçi işten atıldı. Atılan işçiler kıdem ve ihbar tazminatlarını almak için mücadele veriyorlar.

Hatırlanacağı üzere 1250 işçinin çalıştığı ve T. Maden-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu işletmede, işçilerin 24 Temmuzda başlayan grevi, AKP hükümeti tarafından Bakanlar Kurulu kararıyla ertelenmişti. Bu ertelemeye tepki gösteren işçiler greve devam etmişti. Fakat patron ve sendika, işçiler üzerinde baskı kurarak grevin “yasadışı” olduğunu iddia etmiş ve işçileri çalışmaya zorlamışlardı. Sendikanın devreye girmesiyle işçiler işbaşı yapmıştı.

İşten atılanların arasında 18 yıllık işçiler de var. İşçiler “propagandacılık yaptıkları ve greve öncülük ettikleri” gerekçesiyle tazminatsız olarak işten çıkarıldılar. Zaten T. Maden-İş Orta Anadolu Şube Başkanı Kazım Karakoç’un, “yasadışı” grev yapıldığı gerekçesiyle işçilerin işten atıldığını söylemesi her şeyi özetliyor. İşten atılan işçilerden Kasım Uysal, 16 yıllık işçi olduğunu, yeraltında çamurun, suyun içinde çalıştığını belirterek tazminatını istediğini ifade ederken, iş güvenliği önlemleri alınmadığı için defalarca kaza geçirerek yaralandığını, köle gibi çalıştıklarını ama haklarını aradıkların da ise işten atıldıklarını belirtiyor. İşçilerin sigorta primleri düzenli yatırılmadığı için işsizlik ödeneğinden yararlanmaları da mümkün değil.

İşçiler gece gündüz demeden çalışıp üretirken, bir avuç asalak kapitalist ise işçilerin ürettiklerine el koyarak sermayesini büyütüyor ve gününü gün ediyor. İşçilerin mücadele örgütü olması ve işçilerin hakları için mücadele vermesi gereken sendikalar ise, bürokrat sendikacıların elinde işbirlikçi örgütlere dönüştürülmüş durumda. Çayırhan’daki tablo da gösteriyor ki, işçiler bir taraftan kapitalistlere bir taraftan sendika bürokratlarına karşı örgütlenerek mücadele vermek zorundalar.