
1980 askeri faşist darbesinin üzerinden 34 yıl geçti. Darbe öncesindeki yıllar boyunca patronların karşısına dikilen, git gide güçlenen işçi hareketi sayesinde sendikalarda, demokratik kitle örgütlerinde ve sosyalist partilerde birleşen işçiler, patronların dayatmalarına boyun eğmiyor, üretimden gelen güçlerini kullanarak saldırılara karşı koyuyorlardı. İşçiler, emekçiler, ezilenler toplumsal değişim istiyor, sömürüsüz bir dünya özlemi için mücadele ediyordu. Örgütlü hareketi dağıtmak, işçi sınıfının gücünü kırmak isteyen tekelci sermayenin imdadına 12 Eylül faşist darbesi yetişti. Katliamlar, idamlar, hapis cezaları, işkenceler, sendikaların ve tüm işçi sınıfı örgütlerinin kapatılması, her türlü demokratik hakkın budanması ve her alanda baskılar uygulayan faşist rejim işçi hareketini ezdi.
Tam bir sindirme operasyonu olan 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesi, 34. yıldönümünde Taksim’de yapılan eylemle lanetlendi. Pek çok demokratik kitle örgütünün katıldığı eylemde UİD-DER de yerini aldı.
Tünel’de bir araya gelen kitle, faşist darbe sürecinde katledilen yüzlerce devrimcinin fotoğraflarının olduğu pankartı ve “Eşit, Özgür, Demokratik Türkiye İçin 12 Eylül Kurum ve Yasaları Kaldırılsın!” yazılı pankartı taşıdı. Tünel’den Galatasaray Lisesi önüne doğru gerçekleştirilen yürüyüş boyunca kitle tarafından “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Gün Gelecek Devran Dönecek Darbeciler Halka Hesap Verecek!” sloganları atıldı. Galatasaray Lisesi önüne gelindiğinde kitle adına 78’liler Girişimi’nden Yunus Bircan basın açıklaması metnini okudu. Bircan, açıklamasında 12 Eylül faşist darbesinin tüm temel kurum ve yasalarıyla sürdüğünü belirterek, iki darbe şefinin yargılanmasının 12 Eylül’le hesaplaşma anlamına gelmediğini, bu yargılamanın genişletilmesi gerektiğini söyledi. Darbe anayasası ve yasaları çöpe atılmadığı, darbe ürünü kurumlar kapatılmadığı takdirde Türkiye’deki ezilenlerin demokrasi mücadelelerinin çözüme kavuşamayacağını ifade eden Bircan, 12 Eylül’den bu yana sadece göstermelik bir takım değişiklikler yapıldığına dikkat çekti. Açıklama 1 saatlik oturma eyleminin ardından sona erdi.