
Zonguldak Ereğli’ye bağlı Kandilli Beldesi’nde üretim yapan HEMA Kömür İşletmesi’nin 29 işçiyi işten atması üzerine maden işçileri, işten atmaları protesto etmek amacıyla Zonguldak’a bir yürüyüş başlattılar. Hattat Holding’e bağlı HEMA, Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TTK) ile anlaşma sağlayamadığını ileri sürerek işçileri işten çıkardı. Bunun üzerine 500 madenci üretimi durdurarak yürüyüşe geçtiler.
Yürüyüş öncesinde bir konuşma yapan Genel Maden İşçileri Sendikası Armutçuk Şube Başkanı İsa Mutlu, sorunun çözülmesi için eylem yaptıklarını, işveren ve HEMA arasındaki sorunun maden işçilerine zarar verdiğini, işten çıkarmalara karşı eylem başlattıklarını ifade etti. Mutlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Zonguldak’a yürüyerek ve Valiliğin önünde oturma eylemi yaparak daha ses getirici bir eylem yapacağımızı düşündük. Biz kimseye ‘zorla bizi çalıştır’ demiyoruz. Çalışılacaksa, iş huzuru ve iş barışı içinde hep beraber çalışmak istiyoruz. Devlet, ama buraları işçisi ile birlikte devir alır ama başka çözüm bulur, nasıl bir çözüm bulacaksa bulsun. Biz her gün işten atılacağız korkusuyla iş güvenliğine aykırı şekilde yer altında çalışmak istemiyoruz.”
2005’te TTK’nın ihale ile kiraladığı sahada üretim yapan HEMA, Haziran ayı başında sözleşmede belirtilen kuyularda ekonomik değer taşıyan kömür kalmadığını ileri sürerek yeni galerilerde hazırlık çalışması yapmak için ek süre istedi. Daha önce toplam 39 ay ek süre verildiği gerekçesiyle talebi reddeden TTK, 17 numaralı panoda da belirlenen eksikliklerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişlerince incelenmesi için üretimi durdurdu. TTK incelemenin ardından, 1 ay sonra söz konusu panoda üretime devam edilebileceğini bildirdi.
Bunun üzerine HEMA, işçi fazlalığını ileri sürerek işçileri işten attığını duyurdu. İşçiler işten atmalara tepki gösterdiler. 4 yıldır madende çalışan 2 çocuk babası Sertan Gökyeşil “Ha işsiz kalmışsın, ha göçükte kalmışsın aynı. 2 çocuğumuz var. İşsiz kalsak da bakamayacağız, göçükte kalsak zaten bakamayacağız” diyerek işten atmalara tepki gösterdi.
Kömür işletmeciliği yapan patronlar, kârlarının azalacağını bahane ederek ya ocaklarda üretimi durdurma yoluna gidiyor ya da işçileri işten çıkarıyorlar. Geçtiğimiz hafta torba yasa çerçevesinde yürürlüğe giren ve madencilerin çalışma koşullarını düzenleyen yasadan sonra, 22 maden ocağı üretimi durdurduğunu açıklayarak buralarda çalışan işçilerin işine son verdi. AKP hükümeti, Soma’daki katliamdan sonra basınç altında kaldı ve madencilerin çalışma koşullarını düzenleyen yasaya, “yer altında çalışan madencilerin ücreti asgari ücretin iki katından az olamaz” zorunluluğunu ekledi. İşçileri düşük ücretler karşılığında sömürmeye alışmış patronlar, bu kadarına bile razı gelmeyerek işçileri işten atmaya başladılar. Bazı patronlar ise, işçilere eylem yaptırarak yasanın değiştirilmesini ve iki asgari ücret zorunluluğunun kaldırılmasını istediler. Böylece o zaman işçileri yeniden işe alabileceklerdi. İşçiler işten atıldıkları için mağdur durumdalar. Ama bu mağduriyeti gidermenin yolu patronlarla yan yana durmak değil, işçilerin kendi çıkarları temelinde örgütlenerek mücadele etmesidir. Madem patronlar zarar ettiklerini söylüyorlar, o zaman madenler işçilerin denetimine verilsin ve bu şekilde devletleştirilsin. İşçi denetimi altında devletleştirilen madenlerde üretim devam ederken, zarar da etmeyeceği kısa zamanda ortaya çıkacaktır.