
Eğitim Sen, Türk Eğitim-Sen ve Eğitim-İş sendikalarında örgütlü eğitim emekçileri, eğitimde giderek artan baskıcı uygulamalara karşı Türkiye genelinde 24 Eylülde 1 günlük uyarı grevi yaptılar. Eğitim-Sen İstanbul Şubeler Platformu, alınan grev kararı doğrultusunda Beyazıt Meydanı’ndan Cağaloğlu’ndaki İl Milli Eğitim Müdürlüğüne yürüdü. Beyazıt Meydanı’nda 12.00’da toplanan Eğitim-Sen üyesi eğitim emekçileri, “Siyasal Kadrolaşmaya, Zorunlu Rotasyona, TEOG’a, Okul Dönüşümlerine Hayır Demek Için Grevdeyiz”, “Bilimsel, Demokratik, Laik, Parasız, Anadilde Eğitim Hakkı Için G(ö)revdeyiz” pankartlarını açtılar.
Yürüyüş boyunca “Savaşa Değil Eğitime Bütçe”, “Zorunlu Rotasyon Sürgün Demektir”, “Katil IŞİD Ortadoğu’dan Defol”, “Diren Kobanê Emekçiler Seninle”, “Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!” sloganlarını atan eğitim emekçilerine çeşitli demokratik kitle örgütleri, sendikalar, veliler ve öğrenciler de destek verdi.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü önüne gelindiğinde ilk sözü alan KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse, Ortadoğu’da binlerce insanın öldürüldüğü saldırılara ve katliamlara dikkat çekerek AKP ile IŞİD arasında akrabalık olduğunu söyledi. Şaziye Köse, geçmişte olduğu gibi bugünde eğitimcileri teslim alma operasyonlarından korkmadıklarını ifade etti. Köse eğitimin giderek ticarileştirilmesine ve tek tipleştirilmesine karşı “Sizin tekçiliğinizi, bizim çok dilliliğimiz, çok renkliliğimizle reddediyoruz. Bunun karşına dikileceğiz duvar gibi, korkun bizden” dedi. Köse’nin ardından söz alan Eğitim-Sen Merkez Eğitim Sekreteri Elif Çuhadar ise eğitimde yapılacak değişiklerde velilerden, öğrencilerden ve eğitimcilerden görüş alınması gerektiğini kaydetti. 5 dakika temsili Kürtçe dersi verilerek anadilinde eğitim hakkı yasağı protesto edildi.
Eylemde son sözü Eğitim-Sen İstanbul Şubeler Dönem Sözcüsü ve 7 Nolu Şube Başkanı Mehmet Emin Kırşanlıoğlu alarak basın açıklaması metnini okudu. Açıklamada, Türkiye’yi yönetenlerin iç ve dış politikada aldıkları tutumlardan dolayı toplumun farklı kesimlerinin sorunlarının giderek arttığına dikkat çekildi. AKP hükümetinin siyasal hedefleri doğrultusunda özellikle 4+4+4 dayatması sonrası eğitimin giderek ticarileştirilmesi ve piyasalaştırmasına vurgu yapıldı. Bu politikalardan öğrencilerin, velilerin ve eğitimcilerin olumsuz yönde etkilendikleri kaydedildi. Geçen senelerde olduğu gibi bu senede anadilinde eğitim hakkı taleplerinin yok sayıldığı, çocukların ve ailelerin karşısına devletin güvenlik güçlerinin dikildiği belirtilerek, anadilde eğitim alma hakkının gasp edilemeyeceği dile getirildi. Açıklamada tekçi, baskıcı ve dayatmacı uygulamalara Eğitim-Sen’in daima karşı duracağı da ifade edildi.