
“Bu işyerinden hiçbir şey olmaz” eminim bu söz size de tanıdık geliyordur. Örgütsüz olan birçok işyerinde işçilerin genel bakışı bu yönde. Ama istendiğinde olabileceğini kendi fabrikamda bire bir yaşadım ve gördüm.
Ben yaklaşık bir sene önce sendikalı bir metal fabrikasında işe başladım. İşe başladığım fabrikada koşullar çok zordu. İş güvenliği adına hiçbir şey yoktu ve işçilere hiç değer verilmiyordu. Arkadaşlarla oturup konuştuğumda “sen bilmezsin buradaki hiç kimseye güven olmaz. Bu fabrikada hiçbir şey olmaz” cevabını alırdım. Sadece tek bir bölümde, taşlama bölümündeki işçiler biraz daha bir arada durabiliyor ve taleplerini birlikte sunabiliyorlardı. Toplu sözleşmede senelik iki çift ayakkabı alacağımız var. Geçen dönem ayakkabıları bize kendileri alıp getirdiler. Getirdikleri ayakkabılar bizim toplu sözleşmede yazan 70 lira değil en fazla taş patlasa 20-30 liralık ayakkabılardı. Haliyle bu herkesin tepkisini çekti ve işçiler sendika temsilcisine gidip bu ayakkabıları almayacağını söyledi. Temsilciden “patron nasıl isterse öyle verir” cevabını alan arkadaşlar, o dönem için susmak zorunda kalmıştı. Yeni ayakkabıların gelmesine yakın herkes ayakkabı yerine fiş ya da para istediğini, ayakkabı gelirse almayacağını söyledi. Hatta taşlama bölümündeki işçiler temsilciye giderek “boşuna ayakkabı getirmesinler biz almayacağız” dediler. Sendika temsilcisi de istemeyerek de olsa gidip patronla konuşmak zorunda kaldı. Bu basınçlara dayanamayan patron bize fiş vermek zorunda kaldı. Bizler de verdikleri fişle istediğimiz tarz model ayakkabıyı almanın zevkini yaşadık. Bu olaydan sonra hemen her arkadaş, birlikte hareket edince bir şeylerin değişebileceğini gördü ve dillendirdi. Bu olay bizlerde büyük moral oldu ve en önemlisi de artık hiç bir işçi “bu fabrikada bir şey olmaz” dememeye başladı.
Şimdi bizim asıl yapmamız gereken her bölümde taşlama bölümü gibi bir arada durabilmek. Örgütlü duruşumuzu ortaya koymak ve bu duruşumuzu MESS toplu sözleşme görüşmelerinde bir basınca çevirebilmek.
Bu olay bize bir kere daha gösterdi ki olur olur, biz işçiler istediğimizde ve birbirimize güvendiğimizde en olmaz denilenler bile olur. Yeter ki biz bir arada durabilelim ve en önemlisi de birbirimize güvenebilelim.