
Ermenek’te Has Şeker Madencilik’in işlettiği maden ocağında meydana gelen su baskınında mahsur kalan ve akıbetleri hâlâ belli olmayan 18 işçinin ardından, dört bir yandan işçi katliamı haberleri gelmeye devam etti. Isparta, Amasra, Gelik ve daha birçok madende, fabrikada, inşaatta işçiler sermaye düzeni tarafından katledildiler. UİD-DER’li işçiler, işçi katliamlarını protesto etmek ve katliamların sorumlularından hesap sormak için birçok yerde yürüyüşler gerçekleştirdiler.
Tuzla Aydınlı Mahallesi’nde Tepe durağında toplanan UİD-DER’li işçiler, önce mahalle içinde bir yürüyüş gerçekleştirerek Aydınlı halkını eyleme destek vermeye çağırdılar. Ardından Aydınlı Çarşı Meydanı’na doğru yürüyüşe geçildi.
Maden işçilerini simgeleyen baretlerle yürüyen UİD-DER’li işçiler, yürüyüş boyunca attıkları sloganlarda taşeron çalışmanın yasaklanmasını talep ettiler ve haykırdılar: “AKP’den Hesabı İşçiler Soracak”, “Kaza Kader Değil, İş Cinayeti”, “Kahrolsun Ücretli Kölelik Düzeni!” Yürüyüş sırasında yapılan konuşmalarda, işçi katliamlarının sorumlusu AKP hükümetine, bakanlara ve başbakana seslenildi: “Bir avuç para babasının servetine servet katması için bu ülkede binlerce işçinin iş cinayetinde ölmesine seyirci kalmanızın hesabını verin! İnşa ettiğiniz saraylarda nutuk atacağınıza maden ocaklarında keder içinde can veren işçilerin hesabını verin!”
Kurtarma çalışmalarında maden ocağı alanına lüks araçlarıyla gelen hükümet ve bakanların, bir tane su pompası getirmemelerine madenci ailelerinin verdiği tepki dile getirildi. İş cinayetleri ve meslek hastalıklarının önüne geçmek için işçilerin talepleri sıralandı:
“İş sağlığı ve güvenliği kurulları tüm işyerlerinde kurulsun ve işçilerin yönetimine verilsin, bu kurullardaki işçilerin işten atılması yasaklansın. İşyeri hekimlerinin ve iş güvenliği uzmanlarının ücretleri sendikalar ve meslek örgütlerinin denetimindeki bir devlet fonundan karşılansın.”
Yürüyüşün ardından yapılan basın açıklamasında, Ermenek, Zonguldak ve Amasra’daki felaketlerin göz göre göre geldiğinin altı çizildi. Soma faciasının hemen ardından AKP, iş kanununda yaptığı değişiklikleri, patronların baskısı üzerine yeniden düzenlemeyi kabul etti. Ermenek’teki Has Şekerler Madencilik’te, gerekli denetimler yapılmadan üretime başlandığı, üstelik işçilerin servis ve yemek haklarının da gasp edildiği anlatıldı. Su baskınının, iş güvenliği önlemlerinin alınmamasının sonucu olarak meydana geldiği ifade edildi. İş güvenliğini umursamayan patronların ve AKP’nin iş kazalarını ve iş cinayetlerini “normalleştirmeye” ve “kader” olarak algılatmaya çalıştığına dikkat çekildi.
Açıklama şu sözlerle sona erdi: “Eğer biz işçiler örgütlenip mücadele vermezsek patronlar ve AKP gerekli adımları atmayacak. Kapitalist sömürü düzeni işçilerin canını almaya devam edecek. İşçilerin birliğini sağlamak ve mücadeleyi büyütmek amacıyla kurulan UİD-DER, iş kazalarına ve iş cinayetlerine karşı uzun bir süredir bir kampanya yürütüyor. İş kazalarını ve iş cinayetlerini durdurmak amacıyla tüm sınıf kardeşlerimizi bu mücadeleye omuz vermeye çağırıyoruz!”