
Milli Eğitim Bakanlığı ve patronlar, 3 ay ile 1 yıl arasındaki sürelerle fabrikalarda çalıştırılan, asgari ücretin ancak üçte birinin verildiği öğrencileri stajyer öğrenci olarak tanımlıyorlar. Patronlar “gençlerimiz iş arıyor, işverenlerse iyi yetişmiş çalışan bulmakta zorlanıyor, biz bu meselenin mesleki eğitimle çözüleceğine inanıyoruz. Meslek lisesi memleket meselesi projesiyle bu yıl da binlerce meslek lisesi öğrencisine burs, staj ve kişisel gelişim imkânı sağlayarak destek olmaktan gurur duyuyoruz” diyorlar. Peki, aynı patronlar stajyer işçilerin hakları, nitelikli mesleki eğitim alıp almadıkları, iş güvenliği önlemlerinin alınması gibi konularda nasıl bir tutum sergiliyorlar?
Meslek lisesi öğrencileri aslında işgücü ihtiyacını karşılamak üzere fabrikalara gönderilir ve oralarda iş öğreniyor görüntüsü altında çalıştırılırlar. Pratik iş tecrübesi olmayan pek çok stajyer işçinin, herhangi bir eğitim verilmeksizin makine başına gönderilip yoğun bir tempoda çalıştırıldığına birçoğumuz tanık oluyoruz. Oysa hiçbir deneyimi olmadan gencecik bir öğrencinin makinede çalışması nasıl beklenir? Bazı fabrikalarda tezgâh başlarında gördüğümüz stajyer işçileri, bazı fabrikalarda da angarya işler yaptırılırken görürüz. Fotokopi çekmek, çay dağıtmak, temizlik yapmak, tuvalet temizlemek, bahçıvanlık yapmak adeta stajyer işçilerin başlıca görevi olarak görülür. Yani, meslek lisesi öğrencilerini yetiştirmek istediklerini söyleyen patronlar, genç işçileri meslekleriyle ilgisiz her türlü işe sürmektedirler.Stajyer işçiler, kanunen gece vardiyalarında çalıştırılamaz, fazla mesailere bırakılamaz. Ancak bu haklar sadece kâğıt üzerinde kalıyor. Bugün pek çok fabrikada ustabaşı mesai bitiminde fazla mesai listesini çıkarır ve bu listede çoğunlukla fabrikanın stajyerlerinin adı da vardır. Üstelik ay sonu geldiğinde stajyer işçilerin mesaisi ya silinir ya da tutarın yarısı verilir.
Akşama kadar çalışan stajyerlerin bir de fazla mesailere bırakılması, tüm işçiler gibi onların iş kazası riskini de arttırıyor. İş kazalarında yaralanan hatta hayatını kaybeden stajyer işçiler var. Herhangi bir iş güvenliği eğitimi verilmeden makinede çalıştırılan öğrenciler parmaklarını kaybediyorlar. Bunun daha acı bir örneğini Gebze’de yaşadık. STFA Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi Oğuzhan Çalışkan Filli Boya fabrikasında staj görüyordu. Elektrik panosunda çalıştırılan Oğuzhan, elektrik akımına kapılarak ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan bu genç kardeşimiz 24 gün kaldığı yoğun bakımda hayatını kaybetti.
Yasalara göre, stajyer bir işçi, 20’den az işçi çalıştıran bir işyerinde staj görüyorsa asgari ücretin %15’inden, 20’den fazla işçi çalıştıran bir yerde staj görüyorsa asgari ücretin %30’undan az ücret alamaz. Okul döneminde ara tatilde, yaz tatilinde 1 ay ücretli izin hakları vardır. Bu hakların yanı sıra, stajyerlerin ücretinin tam ödenmesi, pratik eğitimlerinin usta öğretici dâhilinde verilmesi gerekmektedir. Her işyerinde işçi sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin stajyer işçilere de verilmesi gerekmektedir. Stajyer işçilerin geçirdikleri iş kazaları ya da meslek hastalıklarının ilgili kurumlara bildirilmesi gerekir.
Nitelikli işçi olarak yetiştirildikleri söylenen stajyer işçiler, en zorlu işlere koşulmalarına rağmen işçi sayılmıyor, işçilerin sahip olduğu haklardan yararlanamıyorlar. Stajyer öğrenciler sadece kaza sigortasından değil, tüm sosyal güvenlik haklarından yararlanmalıdırlar. Bir işçinin en temel hakkı olan sendikaya üye olma hakkı stajyer işçilere de tanınmalıdır. İşçilerin mücadele örgütü olan UİD-DER, stajyer işçileri düşük ücretlere, uzayan çalışma saatlerine, taşeronlaştırmaya, iş kazalarına ve meslek hastalıklarına karşı mücadeleye çağırıyor. Sınıfımızın bir parçası olan stajyer işçileri haklarımızı büyütmek için biraraya gelmeye çağırıyoruz. Gençlimizin enerjisini, coşkusunu, dinamizmini işçi sınıfının mücadelesine katalım. Meslek liselerinde stajyer sömürüsüne son vermek için kavgaya atılalım!