
Dünyanın dört bir yanında çatışmaların olduğu, Ortadoğu’nun kan gölüne döndüğü bir zamandan geçiyoruz. Emperyalist çıkarlar uğruna dünyanın birçok bölgesinde savaş çığırtkanlığı yapılıyor. Biz UİD-DER’li işçiler, emperyalist savaşların bizim çıkarımıza olmadığını; işçi-emekçi çocuklarının savaşlarda katledilmesine izin vermeyeceğimizi her fırsatta haykırıyoruz. 16 Kasımda Gebze temsilciliğimizde birçok sektörden işçi ile birlikte Ateşkes filmini izledik ve milliyetçiliğin zehir olduğunu anlattık.
Film 1. Dünya Savaşı dönemini anlatıyor. Almanya, İskoçya, Fransa birliklerine ait cephelerde geçiyor. Askerler, Noel dolayısıyla aralarında anlaşıp bir günlük ateşkes yapıyorlar ve olay ondan sonra başlıyor. Bir gün öncesine kadar ayrı cephelerde çarpışan, ölen, öldüren askerler Noel dolayısıyla birlikte yiyip, birlikte içiyor, Noel kutlamaları yapıyorlar. Yemeklerini, içeceklerini paylaşıp kardeşleştikleri bir gece geçiriyorlar. Ertesi gün savaş meydanında kaybettikleri askerlerin cansız bedenlerini toplayıp birlikte defnediyorlar. 3 ulustan askerler birlikte futbol oynuyorlar. Bunların ardından askerler, savaşın anlamsızlığını görürler. Gerçek düşmanlarının aslında cephedeki askerler değil, onları savaşa gönderen egemenler olduğunu fark ederler. Elbette egemenler bu kardeşleşmeye tahammül edemezler.
İşçilerin, emekçilerin bin bir zorlukla büyüttükleri evlatları patronların çıkarları için yapılan savaşlarda katlediliyorlar. Bu savaşları durduracak olan dünya işçilerinin örgütlü gücüdür. Bunun en güzel örneği 1917’de gerçekleşen Ekim Devrimidir. İktidarı ele alan işçiler 1. Dünya Savaşı’na son vermiş ve “Patronlar İçin Dökecek Kanımız Yok!” demişlerdir.