
bts-tcdd.jpg [1]

17 Kasımda, bulundukları illerden demiryollarının özelleştirilmesi uygulamasına karşı yürüyüşe geçen BTS üyeleri, 24 Kasımda Ankara Garı’nda bir araya gelerek eylem gerçekleştirdiler.
İstanbul, Van, Balıkesir, Antep ve Zonguldak’tan gelen emekçiler 11.30’da Ankara Garı’nda buluştular. Buradan sloganlar eşliğinde TCDD Genel Müdürlüğüne bir yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüş sırasında, “Demiryolu Halkındır Satılamaz”, “Haydarpaşa Gardır, Gar Kalacak”, “Hak Verilmez Alınır, Zafer Sokakta Kazanılır”, “Susma Haykır Talana Hayır”, “TOMA’ya Değil Ulaşıma Bütçe”, “Güvenceli İş Güvenceli Gelecek İstiyoruz!” sloganları kitle tarafından coşkuyla haykırıldı. İşçiler, TCDD Genel Müdürlüğü önüne geldiğinde polis barikatıyla karşılaştılar. Sendika yetkilileri ve polis arasında kısa süreli bir tartışmadan sonra polis geri çekildi. İşçiler genel müdürlük merdivenlerine kadar çıktılar. Merdivenlere çıkmaları da polis tarafından engellenmeye çalışıldı ama işçiler geri adım atmadılar. İşçiler, polise “burası bizim ekmek teknemiz, sen kimsin?” diyerek tepki gösterdiler.
Genel Müdürlük önünde bir müddet oturma eylemi yapıldı. Basın açıklamasına geçmeden önce BTS Genel Başkanı Nazım Karakurt polisin antidemokratik tavrını eleştirdi. Son günlerde devletin KESK üyelerine yönelik saldırgan tutumunun onlara geri adım attıramayacağını söyledi. Karakurt, bu sözlerin ardından basın açıklamasını gerçekleştirdi. Karakurt, “Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleşmesi Hakkında Kanun”un BTS’nin bütün çabalarına karşın Memur-Sen’in desteğiyle yürürlüğe girdiğine ve Memur-Sen’in aynı tutumunu toplu iş sözleşmesinde de gösterdiğine değindi. “Serbestleşme” diye tanımlanan bu sürecin aslında demiryolu ulaşımını bir kamu hizmeti olmaktan çıkarıp piyasa koşullarına teslim etmek olduğunu belirtti. “Bu süreçte en önemli sorunlardan biri özelleştirme sonrası çalışanlara ne olacağının belirsizliğidir” diyen Karakurt, bu soruya verilen “çalışanlara hiçbir şey olmayacak” yanıtının kaygıları gidermediğini anlattı.
Basın açıklamasının sonunda çalışanların huzursuzluğunun giderilmesi için TCDD yönetimine sunulacak olan 6 öneri sıralandı:
Mevcut çalışanların hiç biri başka bir kuruma gönderilmemelidir.
1 Ocak 2015 tarihinden itibaren kurumlarımızda çalışacak personel, mevcut statü (657 sayılı ve 399 sayılı KHK) çerçevesinde çalışmaya devam etmelidir. Bu statü yeni alınacak personeli de kapsamalıdır.
Hiçbir çalışanın unvanı ve yeri, isteği dışında değiştirilmemelidir.
Kurum işleyişi gereği iptal edilecek unvanlarda çalışan personelin bir üst unvana ataması yapılmalıdır. Bu atama, “Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği” hükümlerine tabi olmamalıdır.
Son zamanlarda yapılan işe alımların bazıları personelin bildiği norm kadroya uymamaktadır. Bu nedenle duyurulmayan bir gizli norm kadro olduğu konusunda şüphemiz vardır. Gerçek ihtiyacı karşılayacak bir norm kadro çalışması bir an önce yapılarak tüm çalışanlarla paylaşılmalıdır.
Her iki kurumda da ihtiyaç duyulan meslek ve unvanlarda personel alımı öncelikli olarak gerekli eğitim ve formasyonu tamamlamış ve isteğini belirten çalışanlar arasından karşılanmalıdır. Karşılanamadığı durumda KPSS ile karşılanma yoluna gidilmelidir.
Basın açıklamasından sonra işçilerden bir heyet ve KESK Genel Sekreteri, TCDD Genel Müdürüyle görüştüler. Görüşmenin ardından BTS Genel Sekreteri Hasan Bektaş bir açıklama yaptı. Bektaş, 1. madde dışında tüm maddeler konusunda Genel Müdürle anlaştıklarını fakat 1. maddenin onlar için çok önemli olduğunu, çünkü geçen yıl optimizasyon adı altında 519 arkadaşlarının böyle bir uygulamayla karşılaştıklarını anlattı. Genel Müdürün “Biz prensip olarak böyle bir şey yapmadık bundan sonra da hiç kimsenin kendi isteği dışında bir yere gönderilmemesinin taraftarıyım, ancak bu konuda sizlere garanti veremem. Ben de bir devlet memuruyum. Personele böyle bir söz verme yetkim yok” dediğini aktardı. Bektaş, güvence istediklerini ama Genel Müdürün ısrarla böyle bir söz vermeye yetkisi olmadığını söylediğini belirtti. Hasan Bektaş açıklamasının devamında Genel Müdürün 1. maddeyle ilgiyle aslında yetkisinin olduğunu ayrıca anlaşılan maddelerde mutabakat metni imzalamak istediklerini fakat Genel Müdürün buna da yanaşmadığını ifade etti.
Açıklama sonrası eylem sona erdi.