
Merhaba arkadaşlar. Bu aralar medyada, gazetelerde içimizi burkan iş kazaları haberlerini sıkça görüyoruz. Madencilik son derece riskli ve tehlikeli bir iş. Her gün yüzlerce metre derinlikte, karanlıkta, tehlike altında çalışan işçilerin ölüm haberlerini okuyoruz, izliyoruz. En son 600 metre derinlikte çalışan işçi kardeşlerimizin iş cinayetinde yaşamını yitirdiğini öğrendik. Madende ölen işçi kardeşlerimizin kaderi miydi bu ölüm? Tabii ki hayır. Yaşadığımız acılar ortada, bunlar cinayettir! Maalesef acı haberlerin biri bitmeden diğeri geliyor.
İş cinayetlerinin artık gizlenemediği bu süreçte gazeteler, televizyonlar bu konudaki tartışma programlarından geçilmiyor. Sonrası mı? Sonra bir süre ah deniliyor, vah deniliyor, ardından unutulmaya başlanıyor. Ta ki yeni bir iş cinayeti gündeme gelinceye kadar. İşte o zaman her şey yeni baştan başlıyor. O da ancak cinayetler katliam boyutuna ulaşırsa. Madenlerde, inşaatlarda, fabrikalarda iş cinayetleri bitmek bilmiyor. Çalışma Bakanı, son 12 yılda iş kazası geçiren ve bunun sonucunda yaşamını yitiren işçi sayısında rekor bir artış olduğunu söylüyor. İşte acı gerçek bu!
Acaba diyorum, Türkiye’de iş güvenliği önlemlerini hakkıyla yerine getiren, kazaları en aza indirmeye çalışan, kazalardan ders çıkaran işletmeler de var mıdır? Maalesef. Başbakan Davutoğlu’nun yeni önlemlermiş gibi gösterdiği maddeler zaten yürürlükteki yasada var. Geçen aylarda meclisten geçen torba yasadaki ilgili maddeler iş güvenliği konusunda temel yaklaşımı değiştirmediği gibi iş kazalarını önlemeye de yetmedi. Yasa tasarısı Soma katliamından sonra 16 madde olarak meclise sunulmuş ve 160 maddelik bir torba yasa olarak meclisten çıkmıştı. Yasanın ilk etkisi de işçileri, işsiz kalmakla güvencesiz çalışmak arasında bir tercihe itmek oldu.
Gerekli iş güvenliği önlemleri alınmadığı, gerekli denetimler yapılmadığı müddetçe, işçi kardeşlerimizi kaybetmeye devam edeceğiz. Biz işçiler örgütlü bir şekilde mücadele edip AKP ve patronlardan yapılan bütün haksızlıkların hesabını soracağız. İş kazaları kader değildir! İşçi ölümlerini durduralım!