
İngiltere’de öğrencilerin parasız eğitim mücadelesi devam ediyor
İngiltere’de yaklaşık 40’dan fazla üniversiteden binlerce öğrencinin eğitim sistemine, harçlara, burs kesintilerine ve kemer sıkma politikalarına karşı mücadelesi devam ediyor. İngiltere’de 2006 yılında 3 bin sterlin olan üniversite harçlarının 9 bin sterline çıkarılması öğrencilerin öfkesini iyice arttırdı. Emekçilerin çocuklarının eğitim hakkını elinden alan bu uygulamalar öğrenciler tarafından miting, işgal gibi eylemlerle karşılanıyor.
İngiltere’de son yıllarda işsizlik arttı. Ücretlere neredeyse hiç zam yapılmadı. Kamu harcamalarında kemer sıkma politikaları uygulandı. Hayat pahalılığı arttı. Bununla beraber öğrenci harçlarının arttırılması gençlerin eğitim hakkının yok edilmesi ya da okusalar da büyük borçların altına girmeleri anlamına geliyor. Bu durum öğrencileri örgütlenmeye ve mücadele etmeye sevk ediyor. Harçlara ve Kesintilere Karşı Ulusal Kampanya ve Kemer Sıkma Politikalarına Karşı Öğrenci Birliği 19 Kasımda Londra’da bir miting düzenledi. Mitinge ellerinde “eğitim haktır, ayrıcalık değil”, “parasız eğitim istiyoruz” yazılı dövizler taşıyan binlerce öğrenci katıldı. Polis öğrencilere saldırdı ama gençler polisin saldırısını boşa çıkardılar.
Parasız eğitim, okul harçlarının, eğitim kesintilerinin ve öğrenci borçlarının son bulmasını isteyen öğrenciler, çeşitli üniversitelerde işgal eylemleri gerçekleştiriyorlar. Öğrenciler parasız eğitim hakkı elde edinceye kadar mücadeleye devam edeceklerini ifade ediyorlar.
Portekiz’de 2015 bütçesine tepki büyüyor
Portekizli işçi ve emekçiler, parlamentoda görüşülen 2015 yılı bütçesini protesto ettiler. İşçiler, önce ülkenin en büyük işçi sendikası olan Portekiz İşçileri Genel Konfederasyonu’nun çağrısıyla 5 gün boyunca çeşitli eylemler yaptılar. Ardından 25 Kasımda, 12 kilometrelik bir yürüyüş gerçekleştirerek parlamento binası önünde toplandılar. Artan vergilere, ücret kesintilerine, hayat pahalılığına, yükselen işsizliğe, bütçe adaletsizliğine tepkilerini dile getirdiler. İşçiler, “daha az vergi, daha fazla istihdam” sloganları attılar.
Portekiz’de sözde ekonomiyi kurtarmak için üç yıl boyunca kemer sıkma politikaları uygulandı. Portekiz’e borç veren uluslararası bankalar, kapitalist birlikler ve hükümet üç yılın ardından ekonominin düze çıktığını iddia ediyorlar. Oysa işçi ve emekçiler için durum hiç de öyle değil. Onlar “kurtarma” politikalarının kendileri için yıkım anlamına geldiğini ifade ediyorlar. 2015 yılı bütçesinin işçi ve emekçilere saldırı anlamına geldiğini ve buna karşı mücadeleye devam edeceklerini vurguluyorlar.
Mısır’da 5 bin çelik işçisi grev yaptı
Mısır’da devlete bağlı Helwan Çelik işçileri 22-23 Kasımda iki günlük grev gerçekleştirdiler. İşçiler, kendilerine verileceği söylenen primlerin verilmesini ve şirketin yönetim kurulu başkanının istifa etmesini talep ettiler.
Helwan Çelik, her yıl açıkladığı kâr oranına göre işçilere kâr payı, yani prim veriyor. İşçiler, şirketin bu sene zarar açıklamasına ve primlerini vermeyi reddetmesine tepki gösteriyorlar. İşçiler, primin verilmemesinden sorumlu tuttukları yönetim kurulu başkanının istifasını ve haklarının verilmesini talep ediyorlar. Grev üzerine şirket ile işçiler arasında görüşmeler başladı. İşçiler, haklarını elde edinceye kadar eylemlerine devam edeceklerini açıklıyorlar.
İran’da Gilana Seramik işçilerinin grevi devam ediyor
İran’ın Manjil bölgesinde bulunan Gilana Seramik işçileri 16 Eylülden bu yana grevdeler. 160 işçi 16 aydır alamadıkları ücretleri için greve çıktılar.Gilana işçileri 2009 yılından bu yana ücretlerini tam alamıyorlar. Şirket işçilerin sosyal güvenlik primlerini ödemiyor. İşçiler sağlık sigortasından yararlanamıyor. Fabrikadan emekli olan 70 işçi emekli aylığını alamıyor. Sorunlarının çözümü için mücadele eden işçiler, bir de işten atma saldırısıyla karşı karşıya geldiler. İşçiler daha önceki taleplerine ek olarak işten atılan arkadaşlarının işe geri alınmasını da istiyorlar. Eylemlerini çeşitlendiren işçiler polis baskısına karşı da mücadele ediyorlar.
İran işçi sınıfı, devletin ve patronların ağır sömürü ve baskısı altında bulunuyor. İşçilere en küçük haklar bile verilmiyor. İran işçi sınıfı, bu koşullarda mücadele etmekten başka bir çıkar yol olmadığını gün geçtikçe daha iyi kavrıyor.