
Merhaba kardeşler. Ben bir üniversite öğrencisiyim. Annem ve babam işçi. Öğrenim hayatımı ailemden uzakta devam ettirdiğim için ailemin ekonomik yükü bir kat daha fazla artmakta. Ama bu çürümüş düzen aileme sadece ekonomik olarak değil duygusal anlamda da yükler yüklemeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde, UİD-DER’in sitesini takip eden işçi kardeşlerimizin de bildiği gibi, Ankara’da 4 işçiyi taşıyan bir asansör, yıllardır önlemler alınmadığı için kayışı koparak zemin kata düştü. İşçiler çok feci şekilde yaralandılar.
O işçilerden biri ise benim ablamdı. Ablamın kazadan sonra ayak bileğindeki bütün kemikleri kırıldı. Diğer işçilerin durumu da ablamınkinden farklı değildi. Hepsi işlerinden çıkmış, bir an önce evine gitmek istiyordu. Ama hiç beklemedikleri bir anda bu kazayı yaşadılar. Peki, kardeşler ablam ve arkadaşları bir daha yürüyemeyecek duruma gelseler bunun hesabını kim verecek? Asansöre bakım yaptırmayan patron ablama ayaklarını geri verebilecek mi? Sadece bununla kalsa iyi; annem asgari ücretle çalıştığı işini bıraktı ve yaklaşık bir aydır bütün zamanını hastanede geçiriyor. Ne sağlığına dikkat edebiliyor ne de elinden bir şey geliyor. Tek düşündüğü ablamın bir an önce sağlığına kavuşması.
Diğer işçi kardeşlerimizin aileleri de perişan oldular. Peki kardeşler, annemin yaşadığı bu sıkıntıların hesabını kim verecek? Asansöre bakım yaptırmayan patron mu bunların hesabını verecek? Tabii ki sorduğum bu soruların cevabı koskoca bir hayır. Çünkü ne ablamın ayaklarının kırılması, ne de annemin çektiği sıkıntılar patronun umurunda değil. Her 30 saniyede bir işçinin öldüğü bu dünyada asalak patronun umurunda olmasını da bekleyemeyiz. Patronlar kâr hırsları yüzünden en basit güvenlik önlemlerini bile almıyorlar.
Peki ne yapacağız kardeşler? Oturup işçilerin ölmesini, sakat kalmasını izleyecek miyiz? Hayır kardeşler, sınıfımızı bilip safımızı tutacağız. Daha fazla iş kazası yaşanmasın diye asalak patronlara karşı birleşmeliyiz. Çünkü bizim ayaklarımız onların bindiği lüks arabalar, yedikleri pahalı yemekler pahasına kırılıyor. Bu yüzden bütün bu yaşananlara karşı birleşip örgütlü bir biçimde mücadele etmeliyiz. İş kazalarına karşı birlikte mücadele etmeliyiz.
İş kazaları kader değildir, işçi ölümlerini durduralım!