Aralık ayının gelmesiyle birlikte pek çok fabrikada asgari ücret konuşulmaya başlandı. Çünkü asgari ücrete yapılacak zam, sadece asgari ücret alan işçileri değil, 2015’te işçi ücretlerine yapılacak büyün zamları etkileyecek. Hükümetin öngördüğü %3+%3 oranları, belirlenecek ücretin şimdiden sefalet ücretine dönüştürüleceğini açıkça gösteriyor. İşçilere sefaleti reva gören, işçilerin huzurunu kaçıran bu “muhterem” komisyon üyelerine, üstün hizmetlerinden dolayı “Huzur Hakkı” ödemesi yapıldığını biliyor muyuz?
Asgari Ücret Yönetmeliği’nin 16. maddesi oldukça dikkat çekici. Bu maddeye göre, “Her toplantı günü için komisyon başkanına 1100, üyelerine 1000, raportörlere ise 800 gösterge rakamının, memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucunda bulunan miktarda huzur hakkı ödenir”. Bu madde bize sefaleti reva görenlerin pişkinliğini bir kez daha ortaya koyuyor. “800 lira büyük para. Niye geçinemeyeceksiniz? Eğer ona mahkûmsanız 800 lirada büyük paradır” diyebilen zihniyettekiler, işçilerin aldıkları ücreti belirlerken bile kazançlı çıkmaktan geri durmuyorlar. Onlar için hiçbir şey ifade etmeyen miktardaki “Huzur Hakkı”, asgari ücretli bir işçinin yevmiyesinin 2-3 katı. Bir yanda sefalet ücretinin belirlendiği o birkaç saatlik toplantıların bedeli olarak komisyondakilere verilen para, bir yanda biz işçilerin onca saat çalışarak, bin bir zorlukla kazandığı para.
Gösterge Rakamı | Memur Aylık Katsayısı | Aldığı Ücret | Asgari Ücretlinin Bir günlük Yevmiyesi | |
Komisyon Başkanı | 1100 | 0,076998 | 84,7 Lira | 29,7 Lira |
Komisyon Üyeleri | 1000 | 0,076998 | 77 Lira | |
Raportör | 800 | 0,076998 | 61,6 Lira |
Tablo yeterince açık değil mi? Açlık sınırının 1300, yoksulluk sınırının 4000 liraya dayandığı şu koşullarda işçilerin huzurunu kaçıranlar utanmadan “Huzur Hakkı” ödemesi alıyorlar. Tam da bu noktada “Asgari Ücreti İşçi Kurulları Belirlesin” talebimizin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Eğer aldığımız ücreti biz değil de, bir avuç patron, işçi düşmanı siyasetçiler ve bürokratlar belirlerse durum ortada. Ama bizler, işçiler olarak bir araya gelip de elimizi masaya vurursak son sözü onlar değil biz söyleriz. İşte o zaman huzurumuzu kaçıranların huzuru kaçar.