
Merhaba. Ben ofiste çalışmakta olan bir kadın işçiyim. Özel bir sağlık meslek lisesinin üçüncü sınıfına gitmekte olan bir kızım var ve bu sene devlet hastanesinde hemşirelik stajı yapıyor. Devlet hastanesi çocuklarımıza staj ücreti vermiyor. Hastane okulu kendine maşa yapıp, kendi aradan suçsuz gibi çekilip, öğrencilere yasaya göre vermesi gereken staj ücretini bizden talep ediyor. Devlet hastanesi okulla öğrenci başına senelik 4 bin lira üzerinden sözleşme imzalamış; yani biz velileri söğüşleyeceğine o kadar emin ki, atmış imzayı. Çocuklarımız çalışıyor ve ücret almaları gerekirken üstüne para vermemiz isteniyor. Hastanenin yaptığı düpedüz zorbalıktır.
Devlet hastanesi, “ben parayı okuldan istiyorum” diyerek kendini aradan çekip bizi okulla dalaştırıyor. Tabii ki bunu kendi pisliğini gizlemek için yapıyor. Ama biz bilinçli veliler olarak örgütlendik. Bu konuda muhatabımız önce devlet sonra okuldur. Parayı hiçbir koşulda ödemeyeceğimizi söyledik. Onlar da parayı yatırmazsak çocuklarımızın staja alınmayacağını bildirmek için toplantı düzenlediler. Velilere toplu mesaj atarak toplantıya çağırmışlar, mesaj sadece bana gelmedi. Tesadüf bu ya aslında bizlere iyilik yaptılar. Velilerle konuştuğumda onlar da çağrılmadığım için doğru yolda olduğumuza bir kere daha kanaat getirdiler. Toplantıda staj ücreti adı altında toplayamadıkları parayı bu sefer “çocuklar hastanedeki anjiyo makinasını bozdular” diyerek istemişler. Tabii veliler de hiçbir koşulda para vermeyeceklerini söylemişler. Hatta dedim sorsaydınız okulun patronuna, evinde bozulan bir şey var mıymış (beyni dışında), onu da biz tamir ettirelim!
Bizim çocuklarımız “eğitememe sistemi”nin mağdurudur. Çocuklarımızı devlet okuluna puanları yetmediği için özel okula vermek zorunda kalan biz velilerin haklarını gasp etmektedirler. Bizim çocuklarımızın hepsi işçi ailelerinin çocuklarıdır. Dişimizden tırnağımızdan arttırıp verdiğimiz okul paralarının üstüne bir de bu eklenmiştir. Kızım daha önce devlet okulundaydı ve yine bir sürü sorun yaşadık ve mücadele ettik.
Çocuğumuzdan, bizden, ölümüzden, dirimizden kâr etme peşinde olan devlet ve patronlar, kanımızı emmek için bizlerin üzerine yürümeye devam ediyor. Onlar bizi ısrarla yolunacak tavuk olarak görüyorlar ve semirmek istiyorlar. Aslında durum çok açıktır. Sorunlar kaçarak çözülmüyor, asıl olan bir araya gelerek örgütlü mücadele vermektir. Bilmeliyiz ki örgütlü mücadele vermeden haksızlıklara karşı duramayız. Yaşasın örgütlü mücadelemiz!