
Ben Avcılar’da çalışan bir işçiyim. Bizim bölümde işler az olduğu için bazı arkadaşlara “bugün siz işe gelmeyin, gününüz kesilmeyecek” diyerek izin verildi. Gel gelelim ki bu gelinmeyen günleri biriktirip hesaplamışlar ve “bu günler kesilecek” dediler. Tabii biz de işçiler olarak idare ile genel toplantı istedik. Biz derdimizi anlatacağız derken bakın başımıza neler geldi.
Müdür geldi toplantıya ve biz daha derdimizi anlatmadan başladı anlatmaya. “Ramazan ayından beri her ay 65 bin euro zarardayız. Piyasada kaç işyeri battı, biz ayaktayız, bizi de anlayın” diyerek ekledi: “Bir işçi 7-8 gün işe gelmemiş, kesmeyelim mi?”
Oysa bu 7-8 gün beş aydan beri gelmediğimiz günlerin toplamıydı.
Müdüre, “Zaten kıt kanaat geçiniyoruz, o günler kesilirse zorda kalırız. Sanki biz mi istedik işe gelmemeyi? Bazılarımız aldığımız ücret yetmediği için günlüğe bile gidiyoruz” deyince, “kimler günlüğe gidiyorsa ortaya çıksın” dedi. Üç arkadaşımız çıktı ortaya. Bunu gören müdür muhasebedeki kızlara bakarak, “Bunların isimlerini alın, tazminatlarını hesaplayın, vedalaşalım gitsinler!” dedi. Biz derdimizi anlatalım derken üç arkadaşımız işten kovuldu yok yere.
Resmen tehdit edildik. “Baş kaldıranı kovarım” diyerek hakkımızı aramamıza bile müsaade etmiyorlar. En ufak bir hak aramadan, işçilerin bir araya gelmesinden dahi bu kadar korkuyorlar.
Bütün bunlar biz örgütsüz olduğumuz için oluyor. Oysa örgütlü davranabilsek, toplu halde tepkimizi gösterebilsek, bize bunları yapmalarının önüne geçebilir ve haklarımızı gasp ettirmeyiz.