
Fabrikalarda her geçen gün daha da ağırlaşan koşullarda çalışmak zorunda kalıyoruz. Artık hangi işyerinin kapısından içeri girersek girelim bize hemen hemen aynı koşulları dayatıyorlar. Asgari ücret ya da asgari ücrete yakın bir maaş, hafta içi, Cumartesi, Pazar demeksizin her gün mesaili çalışma. İşçilerin yoksulluk sınırının dahi çok çok altında olan asgari ücretle geçinemeyeceğini gayet iyi bilen patronlar, bir marifetmiş gibi iş ilanlarının altına “yol, yemek, SGK ve bol mesaili” diye özellikle not düşüyorlar. Ay sonu alacağı maaş ile ihtiyaçlarını karşılamanın imkânsız olduğunu bilen işçi arkadaşlarımız da fazla mesaiyi bir nimetmiş gibi görüyorlar. Evine üç kuruş daha fazla götürebilmek için mesailere kalmak dışında bir seçenek göremiyorlar.
Artık patronlar işçileri fabrikalarda kadrolu çalıştırmaktansa taşeronda çalıştırmayı tercih ediyorlar. Çünkü taşeronda çalıştırılan işçilere daha az ücret ödüyorlar. yıllarca aynı fabrikada çalışan taşeron işçilerin, yapılan giriş-çıkışlar nedeniyle kıdemi bir türlü artmıyor. Bu, güvencesiz ve daha kötü şartlar altında çalışma demek oluyor. Taşeronda çalışan işçilerin bir araya gelip örgütlenmesinin önündeki engeller nedeniyle, çalışma koşulları çok daha zorlu ve katlanılamaz bir hale geliyor.
Bu nedenle UİD-DER’in başlatmış olduğu “düşük ücretlere, uzayan iş saatlerine ve taşeronlaştırmaya hayır” kampanyası biz işçilerin can alıcı taleplerimize değinen bir kampanyadır. Bu kampanyamızı öğrenen tüm işçiler, kampanyamızın taleplerinin tam da kendi yaşadıkları sorunların çözümü için çok haklı ve yerinde olduğunu söylüyorlar. UİD-DER’in standına gelen bir işçi ağabeyimiz bu kampanyamız için “ben çalıştığım işyerinde kadrolu olarak çalışıyorum. Ama benimle aynı işi yapan, benden daha ağır işleri yapan işçi arkadaşlarım kadrolu değil taşeron işçisi oldukları için benden daha az ücret alıyorlar. Bu nedenle benim vicdanım rahat değil. Çünkü o arkadaşlarım da aile geçindiriyorlar. Bu kampanya bu nedenle çok önemli. Ben de elimden geleni yapmak, işyerindeki arkadaşlarımı sizinle tanıştırmak isterim” diyor.
Kurtuluş işyerinde fazla mesaiye kalmakta, bu sorunlar karşısında daha fazla sesiz kalmakta değil. Biz işçilerin tek kurtuluş yolu ister kadrolu ister taşeron olsun bir araya gelmekten geçiyor. Tüm işçi arkadaşlarımızı, yaşadığımız bu yakıcı sorunların çözümü için UİD-DER’in başlatmış olduğu kampanyaya destek olmaya çağırıyoruz.