Aylar ayları kovaladı. Artık yorgunluktan bitkin düşmüş, gözlerimizin feri sönmüştü. Sadece bir an önce eve gitmek istiyorduk. Akşam olup da eve gittiğimiz zaman ise aileyi görmeden direkt yatağı arıyorduk. Fazla mesailere dayanamaz olmuştuk ama yine de gayret etmeye çalışıyorduk. Sonra bir gün arkadaşlarla dedik ki “ya tamam iş acil ama bir gün de mesaiye kalmayıp dinlenelim”. Hep beraber konuşmak için üretim sorumlusunu çağırdık. Yorulduğumuzu ve dinlenmek istediğimizi söyledik. Üretim sorumlusu bağırıp çağırdı. “Sizden biraz fedakârlık istedik, karşılığı böyle mi olacak yani. Biraz sabredemiyor musunuz? Bitecek zaten” diyerek bizi pişkin pişkin azarladı. Ben o yorgunlukla ne yaptığımı, ne ürettiğimi görmeden çalışıyordum. Yorgun ve uykusuzdum. Aylarca mesaiye kalmıştık. Bir gün bünyem isyan etti ve makine başında 16 saate varan mesaide gözlerimi açamaz oldum. Bir an kendimden geçtim ve ellerimde malzemelerle uyumaya başladım. Kafamı makinaya çarptığımda uyandım ve bir arkadaşım çığlık atarak yanıma koşmuş, ellerimden çekmişti. O anda kalp krizi geçirebilirdim korkumdan! Neredeyse ellerim makinanın içinde kalacakken benimle aynı tezgâhta çalışan arkadaşım imdadıma yetişti. Bu kaza uzun zaman aklımdan çıkmadı.
Ya o abla koşup ellerimi çekmeseydi makinadan… Biliyorum ki benim kadar şanslı olamayıp kaza anında yanında kimse olmadığı için, bedeninden bir parçasını patronların sofrasına sunan çok işçi kardeşim oldu. Ama hepsi de benim gibi geçinebilmek için üç beş kuruş daha fazla alabilmek için dayanıyordu. Gelin görün ki fazla mesailer karnımızı doyurmaya yetmiyor. Ancak ücretlerimiz geçinilecek bir miktara yükselirse karnımız doyar ve borçsuz yaşarız. Yüksek ücret istiyoruz ama olmuyor. “Peki ne yapacağız?” diye soran işçi kardeşlerim var. UİD-DER’in başlattığı “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine, Taşeronlaştırmaya HAYIR!” kampanyasına omuz vererek mücadeleye başlayabiliriz diye düşünüyorum. Gelin biz işçiler, taşeron işçiliğe, uzun çalışma saatlerine, düşük ücretlere karşı sesimizi UİD-DER’de birleştirip güçlendirelim. Örgütlü olmak hayat kurtarır!