
Ben otomotiv sektöründe çalışan bir işçiyim. Aldığım maaş asgari ücret. Sendikamız ve sosyal haklarımız olmadığı için, bu haklara sahip olanlardan daha kısıtlı yaşamak zorundayım her şeyi. Meselâ biz her sabah kahvaltı yapamayız. Pazara gidip ihtiyacımız olan her şeyi alamayız. Kış bizim gibilerin korkulu rüyalarının başladığı zamandır. Hele bir de sağlık problemleri çıkarsa üç ayda zor doğrulturuz belimizi.
Bir sabah fabrikadan üç işçi arkadaşla kahvaltı yapmaya karar verdik. Dışarıda kahvaltı yapmak çok daha pahalı olacağı için, bir şeyler alıp eve gitmek daha iyi olur diye düşündük. Aldığımız maaşla ay sonuna kadar idare edeceğiz sonuçta. Eve gitmek için vasıta kullanmak şart. Ama üç kişi taksiye binip gidemeyiz. Otobüse binsek 6 lira otuz kuruş. En iyisi yürüyelim dedik. Yaklaşık bir saat fakir sporu yapıp yürüdükten sonra, evimin yakınındaki markete ulaştık. Alışveriş yapmak şart kahvaltı için. 30’lu yumurta almak istedik, ama çok pahalı geldi. 12’li yumurta aldık mecburen. Biraz peynir, biraz zeytin, azıcık da sucuk aldık. Fırından da 2 ekmek alıp evin yolunu tuttuk. Üç kişilik kahvaltı için toplam 22 lira ödedik.
Bu hesapla her gün evde kahvaltı yapan asgari ücretli işçi akşama ne yiyecek? Kira, elektrik, su, doğalgaz; ya bunlar neyle ödenecek? “İyi ki vardiyalı çalışıyoruz” diye geçirdim içimden. Kahvaltıya ayıracağım bütçeyi kira ve diğer giderlere ayırıyorum. Çalışma Bakanı diyor ya “geçinirsiniz” diye. Aman yalancı çıkmasın! Bakanın dediği gibi “peynirin fiyatı belli, zeytinin fiyatı belli”. Aylık kahvaltıya maaşın büyük bir bölümünü ayırırsam, sanırım kiramı ve diğer giderleri de Çalışma Bakanı ödeyecek!