Derneğimizin Aydınlı temsilciliğinde, “Boykot” filmini izledik. Film 1968 yılında Amerika’da geçiyor. Amerika’da yaşayan Meksikalıların yaşamlarından, mücadelelerinden bir kesit sunuyor. Okullarda, Meksikalıların kendi dillerinde öğrenim görmeyi bırakalım en temel ihtiyaçları bile karşılanmıyor. Öğrenciler kötü koşullarda öğrenim görüyorlar. Çalışan liseli gençlerin üniversiteye kayıt olmalarının önünde yasal engeller var.

Film yaşanan sorunların farkında olan bir öğretim görevlisinin öğrencilerle sorunlar hakkında konuşmasıyla devam ediyor. Öğrenciler tüm öğrencilere hitaben anket çalışması hazırlarlar. Ardından sorunlarını çözmek amacıyla boykot kararı alırlar. Boykot ilk etapta bir okulda olur, ardından daha organize bir şekilde bütün okullara yayılır. Fakat boykot polisin müdahalesiyle bastırılır ve medyada “olay çıkartan bir grup tahrikçiler” olarak lanse edilir. Öğrenciler sorunlarının çözülmemesi karşısında tekrar boykot gerçekleştirirler. Bu kez boykota aileleri de katılır. Polisin baskısı ve tutuklamalarına rağmen boykot tüm ülkede geniş yankılar uyandırır ve öğrencilerin istekleri kabul görür.

Filme ve ’68 dönemine ilişkin bilgilendirmenin ardından filmi izledikten sonra, filme ilişkin sohbet ettiğimiz ikinci bölüme geçtik. Sohbette film birçok açıdan değerlendirildi. Filmin bugünle bağını kurduğumuzda, yaşadığımız topraklarda Kürt halkının okullarda nasıl baskı altına alındığını görüyoruz. Kürt halkının dili, kültürü ve tarihi okullarda yok sayılıyor. Eşitsiz ve paralı eğitim sistemi ise milyonlarca işçi-emekçi çocuğunun okuma hakkını elinden alıyor. Burjuvazinin yoz, eşitsiz ve bilimsellikten uzak eğitimine karşı bizler; özgür, bilimsel, laik ve anadilde eğitim hakkını talep etmeli, bunun için mücadeleyi yükseltmeliyiz.