Hak-İş’e bağlı Öz Gıda-İş Sendikası’ndan istifa ederek DİSK/Gıda-İş Sendikası’na üye oldukları için işten çıkarılan Ülker işçileri, direnişlerinin 70. gününde (3 Ocak) “mücadeleye devam” dediler. DİSK, KESK, TMMOB, TTB üyeleri, direnişte olan Maltepe Üniversitesi Hastanesi işçileri ve çeşitli emek örgütleri 70 gündür işlerine geri dönmek için mücadele veren Ülker işçilerini ziyaret ettiler. Cevizlibağ metrobüs durağında toplanan DİSK, KESK, TMMOB, TTB üyeleri, “Sermaye Yenilecek, Emek Kazanacak/Ülker İşçisi Yalnız Değildir” pankartı açarak, sloganlarla Topkapı’daki fabrika önüne yürüdüler.
Desteğe gelenleri alkışlarla karşılayan Ülker işçileri adına Murat Topal bir konuşma yaptı. Konuşmasına direniş süreçlerini özetleyerek başlayan Topal, Ülker işçisinin yaşadığı sorunları Danone, Nestle, Sütaş, Maltepe, BEDAŞ işçilerinin de yaşadığını söyledi. “İşçilerin sorunları aynı olduğu için mücadelesi de ortak olmalı” diyen Topal, “Ülker işçisi direnişin tadını aldı bir kere. Evet, ben gariban Murat Topal ve diğer bütün işçiler, biz büyüğüz biz. Her gün biraz daha güçleniyoruz ve biz kazanacağız!” diyerek noktaladı sözlerini. Murat Topal’ın 2. sınıf öğrencisi olan oğlu Semih’in bir ödevine “Dünyayı değiştirmek istiyorum. Büyüyünce işten atılmak istemiyorum” yazdığına değinilerek Semih’e söz verildi. İşçi çocuğu “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz” sloganını attırdı.
Desteğe gelen sendika ve meslek odaları üyeleri birer konuşma yaptılar. KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hüseyin Özev, tüm zorluklara rağmen mücadelelerini sürdüren Ülker direnişçilerinin içerideki işçiler için de direndiğini söyledi. İçeride çalışan işçilerin arkadaşlarına sahip çıkması gerektiğine değinen Özev, Ülker işçilerinin yanlarında olacaklarını belirtti. TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Süleyman Solmaz ise, işçilerin güç biriktirerek iktidara gelmediği sürece güneş görmüş kartopu gibi eriyerek yok olacağını belirtti. Solmaz “hayatı biz yaratıyorsak bu hayatı da biz yönetmeliyiz” dedi. Solmaz’ın ardından Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi direnişçilerinden Şehriban Kaya bir konuşma yaptı. Kaya, konuşmasına kendi direniş süreçlerini aktararak başladı. Örgütlenmeye çalışan bütün işçilerin benzer sorunlar yaşadığına dikkat çeken Kaya, işçilerin bu durumun bilincinde hareket etmesi gerektiğini ifade etti. DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Önder Atay ve İstanbul Tabip Odası adına Samet Mengüç, yaptıkları konuşmalarda Ülker işçilerinin mücadelesinin yanında olacakları mesajını verdiler.
Destek konuşmalarının ardındanbasın açıklaması metnini okuyan DİSK/Gıda-İş Genel Sekreteri Seyit Aslan, direniş sürecini özetledi. Ülker’in 70. kuruluş yıldönümü vesilesiyle reklam filmlerinde “Mutlu et, mutlu ol”, “Her Ülker’in içine bir mutluluk gizledik” gibi sempatik ifadeler kullandığını ve ama bu şekilde fabrikalarındaki kölelik koşullarını gizleyemeyeceğini vurguladı. 70 gündür kar-kış demeden direnen işçilerin mücadelesinin önemine dikkat çeken Aslan, 70 gün öncesine göre 70 kat daha kararlı ve güçlü olduklarını aktardı. Desteğe gelenlerle Ülker direnişinin büyüdüğünü söyleyen Aslan, sözlerini “atılan işçiler geri alınsın, işçilerin sendika seçme hakkına saygı gösterilsin, hukuksuz ve kuralsız çalışma son bulsun” şeklinde sonlandırdı.
“Atılan İşçiler Geri Alınsın”, “Sendika Haktır Engellenemez”, “Ülker İşçisi Yalnız Değildir!” sloganlarının sık sık atıldığı eylem halaylarla son buldu.