
Merhaba işçi kardeşlerim. Ben 450 kişinin çalıştığı sendikalı bir fabrikada 19 yıldır çalışıyorum. İşyerinde yaklaşık bir yıl önce değişen yönetimle birlikte işçilerin koşullarını çok daha zorlaştıran üretim sistemlerine geçildi. Sizlere işyerimizde uygulanan 5S sisteminden, diğer bir ifadeyle “yüksek çalışma kültürü”nden bahsetmek istiyorum. “Toparlama-Ayıklama, Düzen, Temizlik, Standartlaştırma, Disiplin” sözcüklerinin Japonca karşılıkları S harfiyle başladığı için bu sisteme 5S deniliyormuş. Amacı da işyerinde verimliliği arttırmakmış. Bu sistem güya işçilerin de yararınaymış. Oysa biz işçiler 5S sistemiyle birlikte insanlığımızdan çıktık. Az elemanla çok iş çıkartmaya çalışıyorlar. Artan iş yoğunluğu yüzünden sinirlerimiz ve psikolojimiz bozuldu. İş yükünün stresiyle işçi kardeşlerim birbirleriyle sürekli kavga etmeye ve tartışmaya başladılar. Öfkelerini patrona değil işçi kardeşine kusuyorlar.
Aylık performans listesi asılmaya başlandı. Bu liste biz işçileri bir yarışın içine sürükledi. Ayın birincisi olma hevesine giren arkadaşlarımız ne kadar hızlı çalışırsa çalışsın kazananın kendi değil patron olduğunu kavrayamadılar. Yaptığımız işten kaynaklı olarak kol ve bilek ağrılarımız arttı. Uzun saatler boyunca yoğun tempoda çalışmaya dayanamayan arkadaşlarımız işten çıkmak zorunda kaldılar. Ama az da olsa yapılan toplantılarda müdürün karşısında eskiden susan bazı işçilerden bu ağır çalışma koşullarına karşı seslerini çıkarmaya, hakkını aramaya ve kendini savunmaya başlayanlar oldu. Bu güzel adımlar ilerde örgütlü tepkilere dönerse o zaman bu kölece çalışma koşullarımızı değiştirebiliriz. “Yüksek çalışma kültürü” yerine insanca çalışma kültürünü yaratma yolunda ilerleyebiliriz.
İşte bu yüzden UİD-DER’in başlatmış olduğu “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine, Taşeronlaşmaya Hayır!” kampanyasını çok anlamlı buldum. Çünkü sendikalı bir işyerinde çalışıyor olmamıza rağmen ücretlerimiz çok düşük ve bu yüzden sürekli fazla mesai yapmak zorunda kalıyoruz. Bu yoğun çalışmanın sonunda eve çok yorgun dönüyoruz. Bir anne olarak eşime, çocuğuma ve kendime zaman ayıramıyorum. Bu yüzden bu kampanyayı destekliyorum. Bu kampanyayla işçi derneklerine ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu gördüm. İşçileri köleliğe iten bu 5S sistemi ve bu sistemi yaratan kapitalist sistem yıkılmadıkça ne biz ne çocuklarımız ne de gelecek kuşaklar insanca bir yaşama kavuşabilir. Bu yüzden çözüm örgütlü mücadelede.