İşçilerin can yakıcı sorunlarından biri olan taşeron çalışmaya, düşük ücretlere ve uzayan iş saatlerine karşı UİD-DER’in başlattığı “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine, Taşeron Çalışmaya Hayır!” kampanyası, birçok bölgede yürüttüğümüz çalışmalarla devam ediyor. Açılan stantlarla, sanayi bölgelerinde fabrika işçilerine dağılan bültenlerimizle; İstanbul’dan Adana’ya, Gebze’den Mersin’e, Çorlu’dan Ankara’ya kadar birçok kentte yürüttüğümüz çalışmalarımızla kampanyamızın talepleri işçi kardeşlerimizle buluşuyor. Bir yandan da kampanyamızı işçi bölgelerinde yapılan basın açıklamaları ile işçilere duyurarak tüm işçileri bu kampanyaya destek olmaya, bu talepler için mücadele etmeye davet ediyoruz.
Pazar günü Kartal’daki işçi kardeşlerimize kampanyamızı duyurmak için bir basın açıklaması yaptık. Basın açıklamamıza Aydınlı’dan, Kaynarca’dan, Kavakpınar’dan, Esenyalı’dan, Kartal’dan, Sarıgazi’den ve birçok bölgeden ve sektörden işçiler katılarak destek verdiler. Ahmet Şimşek Koleji’nin önünden Kartal Meydanı’na kadar bir yürüyüş gerçekleştirdik. Çay bahçelerinin bulunduğu caddeye kadar kortej halinde, ellerimizde taleplerimizin yer aldığı dövizlerle Kartallı işçi-emekçi kardeşlerimize taleplerimizi taşıdık. Yürüyüş boyunca megafonlarla kampanya anlatıldı, tüm işçiler, emekçiler kampanya taleplerine destek vermeye, mücadele etmeye çağrıldı. Basın açıklaması yapılırken çocuklarıyla birlikte parka gelen işçi aileleri, çay bahçelerinde oturan işçiler basın açıklamasına ilgi gösterdiler. Yapılan çağrılara kulak veren işçiler, toplanıp basın açıklamasını dinlediler. Yanımıza gelen işçilerin birçoğu “çok haklısınız, yaptığınız çok doğru bir şey” dediler. Emekli bir öğretmen ve eşi yanımıza gelerek “Ne güzel bir şey yapıyorsunuz. Eskiden bizim zamanımızda bir dinamizm vardı, şimdi o kadar yok. Ama sizleri gördükçe insan umutlanıyor, tabi ki hep sizin gibi mücadele edenler olacak” dedi. Basın açıklamasında ve yürüyüş boyunca şu sloganlarla taleplerimizi haykırdık; “Daha Yüksek Ücret Daha Kısa İşgünü”, “Susma Haykır, Taşerona Baş Kaldır”, “Örgütlüysek Her Şeyiz Örgütsüzsek Hiç Bir Şey”, “Taşeron Çalışma Yasaklansın!”
Açıklama bittikten sonra bültenlerimiz ve bildirilerimizle çevrede basın açıklamasını ilgiyle dinleyen işçilerin yanına giderek onlara kampanyamızı anlattık. Birçok işçi “evet az önce sizi dinliyorduk, yaptığınız çok doğru bir şey” dedi. Gazetemizi ve bildirimizi alan işçiler merakla okumaya başladılar. Bir avukat “Bize başvuran işçilerden bugün işçilerin hangi koşullarda çalıştığını biliyorum. Ben elimden geldiğince işçilere yardımcı olmaya çalışıyorum. Bu çalışmaya destek olmak isterim, numaramı bırakayım” dedi. Genç bir işçi “Ben de sorunlarımı yazabilir miyim? Çok önemli bir şey yapıyorsunuz” dedi.
Her standımızla, her basın açıklamamızla, her bülten dağıtımımızla kampanyamızı ve taleplerimizi işçi kardeşlerimize ulaştırmaya devam ediyoruz. Tüm işçi kardeşlerimizi, hepimizin ortak sorunu olan bu koşullara karşı birlik olmaya davet ediyoruz. “Sadece benim katılmamla ne değişir?” diye düşünmeyelim. Sadece ben, sadece sen değil, biz var ve biz yeryüzünde sömürülen, baskıya maruz kalan, zulüm gören milyonlarız. Eğer biz milyonlar birlik olursak, işte o zaman tüm sömürünün ve zulmün hesabını sorabiliriz.