Geçen hafta seyrettiğim bir haber bana bir kez daha patronlar sınıfının ve onlara hizmet eden hükümetlerin biz işçilerin yaşadıkları sorunlara karşı ne kadar duyarsız ve ikiyüzlü olduklarını gösterdi. 8 Ocakta Ankara’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı “Emeklilerin Sorunları ve Çözüm Önerileri” adlı toplantıda bir eylem gerçekleşti. Yunus Emrah Sermet adlı bir işçi çocuğu babasının geçirdiği bir iş kazası sonucunda yaşadıkları haksızlıklara ve acılara karşı biriken öfkesini Kılıçdaroğlu’na ayakkabı fırlatarak ortaya koydu. Protesto sırasında gencin söylediği sözler artık işçilerde patronların düzenine ve onların ikiyüzlü hükümetlerine karşı bıçağın kemiğe dayandığının göstergesiydi. Yunus Sermet, “Allah hepinizin ve bu düzenin belasını versin. Hanginiz işçiye sahip çıkıyor. Sizin siyasetiniz bakan olan hırsızlar, milletvekili kardeşleri babamı yakıyorlar, sigortasız çalıştırıyorlar. İspat edemiyorum, yardım edeceğiz dediler etmediler” dedi. Bu sözler, bir işçinin yaşadığı soruna karşı duyduğu öfkenin sonucuydu.
Kılıçdaroğlu ise bu genç için “ruh sağlığını yitirmiş bir arkadaşımız” diyerek olayı geçiştirmeye, üstünü örtmeye çalıştı. Eylemi gerçekleştiren gencin babası Dilovası’nda CHP İstanbul milletvekili Bülent Toprak’ın kardeşi Erdoğan Toprak’a ait bir kimya fabrikasında çalışıyormuş. Yeterli iş güvenliği önlemleri alınmadığı için 8 ay önce çıkan bir yangın sonucu vücudunun yüzde 65’i yanmış. Ayrıca çalışırken kullanması gereken yanık elbisesini bile işe başladıktan bir buçuk ay sonra borç parayla kendisi almış. İş kazası geçiren baba sigortasız çalıştırıldığı için de gerekli tedaviyi görememiş ve birçok masrafı da karşılanmamış. Yunus Emrah Sermet başka bir çare ve çıkar yol bulamadığından sesini duyurmak için böyle bir eylemi gerçekleştirdiğini söylüyordu.
Bu olay bize şunu gösteriyor ki patronlar için biz işçilerin hiçbir değeri yok. İşyerlerinde işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini almayarak bizleri sakat bırakan, öldüren patronlar, sonrasında da hiçbir sorumluluk almayarak biz işçileri sefalete itiyorlar. Ayrıca ne AKP ne CHP ne de MHP işçi ve emekçilerin haklarından yana! Bunların hepsi patronların çıkarları için siyaset yapan partilerdir. Söylemleriyle de sanki her zaman işçinin emekçinin yanındaymış gibi görünürler. Zaten eylemi gerçekleştiren gencin “ne AKP’ye ne CHP’ye, hepsine kızgınlığımdan yaptım” demesi, işçi ve emekçilerin kapitalist sisteme karşı öfkelerinin gün geçtikçe arttığını göstermekte. Ancak patronlar sınıfına karşı tek tek bireysel tepkilerle değil örgütlü tepkimizle mücadele etmemiz gerekiyor. Bunu yapmadan hiçbir sorunumuz kalıcı bir şekilde çözülemez. Kapitalist sisteme karşı örgütlenelim ve onu yıkmak için mücadele edelim.