
Düşük ücretlerin, her geçen gün uzayan iş saatlerinin, taşeron belasının cefasını emekçi kadınlar çok daha fazla yaşıyorlar. Fabrikalarda birlikte çalıştığımız, evine ziyaretine gittiğimiz, derneğimize gelen emekçi kadınların anlattıkları UİD-DER’in “Uzayan İş Saatlerine, Düşük Ücretlere ve Taşeronlaştırmaya Hayır!” kampanyasının neden desteklenmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Bir düşünün 3,5 yaşındaki bir çocuk kendi kendine bakabilir mi? Çocuğunu bırakacak kimsesi olmadığı için evde tek başına bırakmak zorunda kalan bir annenin çalıştığı saatler ona cehennem değil midir? Ya da çocuklarını anneannelerine, babaannelerine bırakmak zorunda kalan, haftalarca hatta aylarca çocuğunu göremeyen o kadar çok işçi ailesi var ki... Aldıkları düşük ücret geçimlerini sağlamaya yetmediği için anne-babalarından ayrı yaşamak zorunda kalan işçi çocuklarımızın geleceği için desteklemeliyiz kampanyamızı.
Ücretler o kadar düşük ki işçiler “gönüllü” olarak fazla mesaiye kalıyorlar. Örneğin otomotiv işçisi bir kadın, okula giden iki kızına bakabilmek için gece 12’ye kadar çalışmak zorunda kaldığını, kızlarının evde yalnız kaldığını söylüyor. Kızlarının başına bir şey gelmesinden endişelendiği için saat başı arayıp yokluyormuş onları. Bunu gören ustabaşının sebebini sormaksızın telefonda çok konuştuğunu söyleyerek kendisini azarlamasını gözleri dolarak anlatıyor bize. Koskoca bir ömrü sadece patronlara çalışarak tüketmemek, çocuklarımız için endişelenmeksizin onlarla doya doya vakit geçirebilmek için kampanyamızın çok anlamlı bir talebi var: “Fazla mesailer değil, ücretler attırılsın!”
Uzun çalışma saatleri pek çok sağlık sorununu da beraberinde getiriyor. Çocuğun ve evin yükü de üzerinde olan emekçi kadın uzun ve yorucu çalışma saatlerinden sonra evinde de dinlenemediği için beden ve ruh sağlığını kaybediyor. Örneğin hamile olduğu halde uzun saatler boyunca ayakta, ağır şartlarda çalıştırılan, işten çıksın diye psikolojik baskı uygulanan bir emekçi kadın kardeşimizin 5 aylık bebeğinin karnında öldüğüne tanık olduk. Bize yaşadıklarını anlatırken yüzünde beliren acı ve öfkeyi gördük. O halde daha doğmamış çocuklarımız için de sahip çıkmalıyız kampanyamıza.
Bu anlattıklarımıza benzer pek çok sorunu milyonlarca emekçi kadın yaşıyor. Bütün bu sorunlarımızın çözümü kuşkusuz ki örgütlü mücadelededir. Bu gerçeğin farkında olan UİD-DER’li kadınlar olarak bütün emekçi kadınları kampanyamızın talepleri etrafında örgütlenmeye ve mücadele etmeye davet ediyoruz.