
UİD-DER’in başlattığı “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine, Taşeronlaştırmaya HAYIR!” kampanyasının basın açıklamasını, sloganlarımızla birlikte 18 Ocakta, Sincan’da, bildirilerimizi de dağıtarak yaptık. İşçilerin bu haklı taleplere nasıl baktıklarını, ne denli ilgili olduklarını da gördük.
Ben üniversite öğrencisiyim. Düşük ücretle çalışan, bu yüzden mesai yapan taşeron bir işçinin çocuğuyum. Anne ve babalarımızın sorunları aslında direkt olarak bizi de etkiliyor. Ne kadar her şeyimize koşmaya çalışsalar da bu şartlarda pek de mümkün olmuyor. Bu yüzden örgütümüz UİD-DER’in kampanyasına biz öğrenciler olarak da destek veriyoruz. Sincan’daki işçi-emekçi kitleler de basın açıklamamızı can kulağıyla dinlediler. Video çekenler oldu, caddeden geçen arabaların içindeki insanlar da kafalarını camdan uzatıp baktılar, böylece yaptığımız işin doğruluğunu bir kez daha göstermiş oldular. Basın açıklamasından yarım saat kadar sonra iki yaşlı amcanın gelip “ne derneği” diye sormaları, ne yaptığımızı öğrendikten sonra da “çok iyi şeyler yapıyorsunuz” demeleri de bunu gösteriyordu.
Bizim örgütlenmekten başka çıkar yolumuz yok. Biz ancak birlikte olursak sermayeyi yıkabilir, güzel günler, güneşli günler görebiliriz.