İşveren sendikası MESS’le 15 bine yakın metal işçisini temsil eden Birleşik Metal-İş Sendikası’nın yürüttüğü toplu sözleşmede, işçilerin grevden yana irade koymalarıyla ilk etapta toplam 22 fabrikada greve gidildi. Türk Metal ve Çelik İş’in örgütlü olduğu fabrikalarda işçiler kendilerine sorulmadan imzalanan 3 yıllık satış sözleşmesine oldukça tepkililer. Metal işçileri, BMİS üyesi işçilerin grevini, hükümetin patronların imdadına yetişerek grevi yasaklama kararını ve metal işçilerinin sorunlarını konuşmak üzere 30 Ocakta, UİD-DER Gebze temsilciliğinde bir araya geldiler. Farklı farklı fabrikalardan Birleşik Metal-İş, Türk Metal üyesi işçiler kafa kafaya vererek canlı tartışmalar yürüttüler, fikir alışverişinde bulundular.
Toplantının başında metal işçilerinin bugün yürüttüğü ve geçmişte verdiği mücadele deneyimlerine değinildi. 1977-1978 ve 1980’de Maden İş öncülüğünde binlerce metal işçisinin örgütlü bir şekilde hareket ederek, MESS’in yüreğine nasıl korku saldığı ve bu mücadele örneklerinden çıkarılması gereken dersler üzerinde duruldu. Farklı fabrikalardan toplantıya katılan işçiler, sordukları sorularla ve sürece dair düşüncelerini paylaşarak toplantının canlı ve verimli geçmesini sağladılar. Hemen her işçinin hemfikir olduğu şey; bugün yasaklanan grevin, tüm işçiler için hayati önem taşıdığı ve en ufak bir kazanımın bütün işçilere örnek olacağı hususu oldu.
Grevci Cengiz Makine işçileri de toplantıya katılanlar arasındaydı. Cengiz Makine işçileri grev sürecini diğer işçilerle paylaştılar. Özellikle Türk Metal üyesi işçiler, bulundukları fabrikalarda bu grevin Türk Metal üyesi işçiler tarafından oldukça ilgiyle takip edildiğini, hepsinin yürekten grevci işçileri desteklediklerini bu süreçte yanlarında olduklarını vurguladılar. Söz alan işçilerden biri; “çalıştığım fabrikada Türk Metal örgütlü. Bu günkü erteleme kararını duyan işyeri temsilcisi resmen bu haber üzerine bayram etti. ‘Oh be kurtulduk’ dedi. Yani Türk Metal de bu grevi yakından takip ediyor. Çünkü işçiler bu grevi başarıyla sonuçlandırırsa Türk Metal’in başına neler geleceğini çok iyi biliyorlar” dedi.
Bir başka işçi ise; “bugün yaşanan grev hepimizin grevi. Onlar kazanırsa hepimiz kazanırız. Kaybederse hepimiz kaybederiz ama bunun tek bir nedeni olur o da bizim yeteri kadar örgütlü olamayışımızdır. Bugün burada toplandık çünkü bizim bir derdimiz var. Sorunlarımız ortak. Niye buradayız? Yaşananlara hep birlikte kafa yormak için. Bugün arkadaşlar anlattılar. Demek ki biz Maden İş’in geçmişte yaptıklarını sahiplenmeli, o geleneğe sahip çıkmalıyız. 1200-1300 liraya çalışıyoruz ama sıra hakkımızı aramaya geldiğinde bize susun diyorlar. Hiç ses çıkarmayın diyorlar. Sendikalı olmak anayasal hakkımız. Grev anayasal hakkımız ama en demokratik hakkımızı kullanmamızı engellemek için hemencecik Bakanlar Kurulu kararları çıkarıyorlar. Ben bugün buraya geldim ve gördüm ki biz burada çok iyi bir şey yapıyoruz. Tüm bu yaşananları tersine, lehimize çevirmemiz mümkün. Bugün kendi sorunlarımızın çözümünü konuşuyoruz. Demek ki bu buluşmaları, toplantıları sık sık tekrarlamalıyız” şeklinde düşüncelerini paylaştı.
Başka bir işçi ise; “biz hepimiz grev sözünü laf olarak biliyoruz. Ama gerçekte burada bulunan hiç kimse grevi ne gördü ne de yaşadı. Yani kimse tam olarak nasıl bir şey olduğunu bilmiyor. Dolayısıyla bütün işçiler sanıyor ki her zaman durum hep böyleydi. Hâlbuki geçmişimizi bilmediğimiz için böyle düşünüyoruz. Çünkü metal işçileri geçmişte öyle grevler yapmışlar ki patronlar kaçacak delik aramışlar” diye düşüncelerini ifade etti.
Oldukça canlı geçen toplantının ardından; birbirleriyle fikir alış verişinde bulunan, sürece dair düşüncelerini paylaşan işçiler, bu buluşmaları tekrarlama konusunda sözleştiler. Toplantının ardından metal işçileri, grevin yasaklanmasına tepki olarak fabrikalarına toplanan Birleşik Metal-İş üyesi işçi kardeşlerini ziyaret etmek üzere yola çıktılar.