
“Seçim zamanı milli iradeydik, greve çıkınca milli tehdit olduk. Anlamıyorum biz işçiler nasıl oluyor da milli güvenliği tehdit ediyoruz. Üç kuruşu beş kuruşa çıkarmak için anayasal hakkım olan greve çıkma hakkımı kullanıyorum. Çocuklarımızın geleceği için buradayız. İş güvenliğimiz yok. İş kazalarında arkadaşlarımız öldü. O zaman neredeydi milli güvenlik? Ben bu davadan dönmeyeceğim. Sonuna kadar buradayım.”
Bu sözler 29 Ocak 2015 günü greve çıkan ve ikinci gününde patronlar ve onların temsilcisi hükümet tarafından grevleri yasaklanan bir metal işçisine ait. Yeri geldiğinde sandığın iradesinin her şeyden önemli olduğunu söyleyen hükümet, metal işçisinin grev iradesini “milli tehdit” olarak görmüş. Hakkımızı arayınca “milli tehdit” unsuru oluyoruz, bizim can güvenliğimizi hiçe sayarak hayatımızı çalan patronlar masum oluyorlar öyle mi? Bakın kardeşler, 15 bin metal işçisinin 1 günlük grevi dahi patronlara korku salmaya yetti. Hemen grev yasağı getirdiler. Grev işçinin en meşru hakkıdır. İşçiler haklarını ancak üretimden gelen güçlerini kullanarak alabilirler. Bu gücün farkında olan patronlar sınıfı ve hükümet, işçilerin büyük bedeller ödeyerek kazandıkları grev hakkını fiilen gasp ediyorlar.
Patronlar korkuyor, çünkü işçiler birleşiyor; birleşen işçi hakkını yedirmez, birleşen işçi hesap sorar. Düşük ücretlerin, uzayan iş saatlerinin, güvencesiz çalıştırılmanın, taşeronluğun, işsiz bırakılmanın, hiçbir güvenlik önlemi alınmadan iş kazalarında ölüme mahkûm edilen işçi kardeşlerinin hesabını sorar. Kıdem tazminatına göz diktirmez.
Kardeşler, bizim sınıf tarihimiz nice militan işçi mücadelelerine örnek oldu. Onlar patronları hop oturtup hop kaldırdılar, şöyle söylediler patronlara ve onların temsilcilerine: “Elinizden geleni arkanıza koymayınız. İşte grevler, işte siz ve işte de biz… Grevler işyerlerimizde, bizler grev çadırlarımızda, nöbetimizdeyiz. Sizler de villalarınızda, köşklerinizde, hotel ve motellerinizde, plajlarınızdasınız. Sizleri bekliyoruz, gelin kırın grevlerimizi…” (Kemal Türkler Başkalığındaki Maden-İş’ten Mess’e Yanıt-1977)
Biz işçiler bu mücadeleye sahip çıktıkça hiçbir yasak bizi engelleyemez.