
Gıda-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atılan ve direnişe geçen Ülker işçileri, direnişlerinin 97. gününde düzenledikleri dayanışma gecesinde sınıf dostlarıyla buluştular. Dayanışma gecesinde UİD-DER de Ülker işçilerini yalnız bırakmadı. Grevdeki Paksan Metal işçileri, BEDAŞ işçileri, Zet Farma işçileri, Bakırköy Belediyesi işçileri ve çeşitli demokratik kitle örgütleri Ülker işçilerinin yanında oldu.
Direnişteki Ülker işçisi Bilal Cansu, katılımcıları ve greve çıkan 15 bin metal işçisini selamlayarak konuşmasına başladı. Cansu, direniş sürecini, bu direnişin onlara neler kattığını anlattı. Kürsüye gelen Paksan işçileri de “mücadelede kararlıyız, grevin ertelenmesini tanımıyoruz. Tüm coşkumuzla grevimiz devam ediyor. Ülker işçisinin yanındayız” diyerek dayanışma duygularını ilettiler. Konuşmalar, alkışlarla desteklenirken salonda sık sık “Yaşasın Sınıf Dayanışması” sloganı yankılandı.
Kürsüye çıkan Gıda-İş Genel Başkanı Celal Ovat da salona seslendi. Ovat, geçmişte yaşanmış grev ve direnişleri, Ülker direnişini ve metal grevini selamladıktan sonra, hükümetin grevleri keyfi bir biçimde yasaklamasını eleştirdi ve bu yasaklara boyun eğilmeyeceğini belirtti.
Dayanışma gecesinde, Ülker işçisine destek olmak üzere gelen pek çok sanatçı, şarkılarıyla, türküleriyle işçileri coşturdu. İşçiler kol kola halaya durdu. Birçok sendika ve demokratik kitle örgütünden gelen dayanışma mesajları okundu. UİD-DER’in Ülker işçilerine gönderdiği dayanışma mesajında şu sözlere yer verildi:
“Ekmeğine, onuruna, örgütlülüğüne sahip çıkan Ülker direnişçileri, değerli sınıf kardeşlerimiz; Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği olarak direnişinizi coşkuyla selamlıyoruz! Patronların saldırılarına azgınca devam ettiği bir dönemde başlatmış olduğunuz direnişin, tüm işçiler için önemli bir örnek oluşturduğuna inanıyoruz. İş saatlerinin uzadığı, ücretlerin düştüğü, taşeron çalışmanın alabildiğine yaygınlaştığı bu koşullar işçilerin yaşamını çalıyor, hasta ediyor. İşsiz kalma korkusuyla durup dinlenmeksizin çalışan, fazla mesailer yüzünden ailelerinin, sevdiklerinin yüzünü unutan işçiler git gide tükeniyor. Ama patronlar sınıfına boyun eğmeyen, mücadele eden işçileri görenlerin umudu tükenmiyor. Kötü çalışma koşullarıyla, meslek hastalıklarıyla, taşeron belasıyla çalışan siz Ülker işçileri; tüm işçilere umut oldunuz. İşçileri her vesileyle bölmeye çalışan patronlara bizler daha fazla birleşerek ve mücadele ederek yanıt vermeliyiz.”
“Sermayenin emrindeki AKP hükümetinin, metal işçilerinin onurlu grevine yönelik son yasağı da göstermiştir ki başta grev hakkı olmak üzere işçi sınıfının tüm hakları saldırı altındadır. Bu yüzden tıpkı Ülker işçileri gibi, hemen her sektörde birçok işçinin bu sömürü düzenine tepkisi büyüyor. Tam da bu yüzden ortak mücadeleyi örmek zorundayız. Çünkü ortak mücadele ve sınıf dayanışması işçilere güç verirken patronlara korku salacaktır. Ülker işçileri gibi birçok işçinin sömürü düzenine tepkisi büyüyor. Mücadele ve dayanışma işçilere güç veriyor. UİD-DER’li işçiler olarak mücadele azminizi kutluyor, başarılar diliyoruz! Yaşasın Ülker Direnişimiz! Yaşasın Sınıf Dayanışması!”