İMES fabrikalar bölgesindeki YASAN fabrikasında çalışan işçiler, iki aydır ödenmeyen maaşlarına almak için iş durdurdular. Patronun oyalamalarına “bu kadar da olmaz” diyen işçiler, 9 Ocak günü iki vardiya halinde üretimi durdular. İşçiler ücretlerin alıncaya dek çalışmamaya karar verdiler. Metal profil üretimi yapılan ve yaklaşık 100 işçinin çalıştığı fabrikada Birleşik Metal-İş sendikası örgütlü.
Görüştüğümüz bir YASAN işçisi, iş durdurma sürecini şöyle anlattı:
“Patron yaklaşık beş ay önce yaptığı toplantıda, kredi borcunun olduğunu, bundan dolayı maaşları ayın 20’sine kadar geciktireceğini, yılbaşından sonra bu durumun düzeleceğini söyledi. Fakat ayın 20’si bazen ayın sonunu, bazen de bir sonraki ayın ortasını buldu. Bizler de “bu kadar da olmaz” diyerek iş durdurup, toplantı isteyip, patronla görüşerek sıkıntılarımızı dile getirdik. Bu toplantılara bazen sendikamız da katıldı. Parasız geçirdiğimiz bayramlar ve yılbaşı, üstüne üstlük ödeyeceğim denilip ödenmeyen paralar, bir de alamadığımız maaşlar yüzünden bizleri sıkıştıran kiralar, faturalar, kredi kartı borçları, okul masrafları ve birçok günü geçen ödeme artık hepimizin sabrını taşırdı. Temsilci arkadaşımızın, patronla görüşme isteği de gerçekleşmeyince 09 Ocakta iş yasasının 34. maddesinden doğan «bireysel» hakkımızı hepimiz kullanmaya karar verdik.”
O gün işçiler, 1. vardiya sabah işbaşı yapmayarak, 2. vardiya da iş çıkışında katılarak iş durdurmuşlar ve patrona görüşme isteğini iletmişler. Görüşmeye gelen patron, “durumum kötü, kredi çekmeye çalışıyorum, maaşları kredi çekene kadar ödeyemem, çalışmayacaksanız fabrikamı terk edin” demiş. İşçilerse, “sendikadan yöneticiler gelene kadar çıkmayacağız” diyerek sendika yöneticilerini beklemeye başlamışlar. Yanlarında bir avukatla gelen sendika yöneticileri, yapılan eylemle ilgili olarak işçilere bilgi verdikten sonra, bu eylemde kararlı olup olmadıklarını sormuş. “Kaybedecek bir şeyimiz kalmadı, ne olacaksa olsun” diyen işçiler kararlı olduklarını göstermişler.
Gerisini, işçi arkadaş şöyle anlatıyor:
“Hazırlanan dilekçeleri patrona verdik. Bu eyleme sendika üyesi olmayan ve taşeron şirketteki işçi arkadaşlar da katıldılar. Daha sonrasında taşeron şirketteki arkadaşların işten çıkarıldığını öğrendik. Şu anda fabrikada kapsam dışı olan büro işçisi arkadaşlar haricinde kimse çalışmıyor. Yani fabrikanın kalbi atmıyor, bir ceset gibi bekliyor. Bizler de şimdilik evlerimizde paramızın ödeneceği günün bildirilmesini bekliyoruz. Ama böyle evde bekleyerek olmayacak gibi görünüyor, çünkü artık bekleyecek sabrımız kalmadı. Sendikamızı bu konuda daha aktif bir şekilde çalışmak ve bizleri bilinçlendirmek için zorlamaya çalışacağız. Sorunlarımızı tek başımıza çözemeyiz ama örgütlülükle kazanım sağlayabiliriz. Bu sebeple örgütlülüğümüzü daha da güçlendirmeliyiz.”