AKP hükümetinin işçi düşmanı politikaları hız kesmeden devam ediyor. Patronların önünü açacağını, ayaklarındaki prangaları çözeceğini söyleyen AKP hükümeti, bu konuda epeyce yol aldı. Patronlar artık çok daha pervasızca saldırıyor, işçilerin yaşamını zehir ediyorlar. Elbette erkek egemen sistemde çok daha büyük sorunlar yaşayan emekçi kadınlar, bu saldırılardan nasiplerini fazlasıyla alıyorlar.
Kadın işçiler ev, iş, çocuk bakımına yetişeceğim derken bin parçaya bölünüyorlar. Ekonomik kriz kapıya dayandığında ilk işten atılanlar kadın işçiler oluyor. Hamile kaldıkları için kara listelere alınıp farklı bölümlere sürgün ediliyorlar. Erkek işçilerle aynı işi yapmalarına rağmen çoğu zaman erkek işçilerden daha düşük ücretlere çalıştırılıyorlar. Esnek ve güvencesiz çalışmaya zorlanıyorlar.
Meselâ kadın işçilerin en büyük sorunlarından biri, kuşkusuz ki doğum izinleri bittikten sonra küçücük çocuklarını geride bırakıp işyerlerinin yolunu tutmalarıdır. Kadınların çalışma hayatında istihdamını arttıracağını söyleyen AKP hükümeti, burjuva medya üzerinden “çalışan annelere müjde” haberlerini servis ediyor. Torba yasa çıkaracaklarını, kadınlara uzaktan, esnek ve part time çalışma “imkânlarını” sağlayacaklarını ilan ediyor. Bunları “kolaylık” diye yutturmaya çalışıyor. Doğum izninin uzatılacağını söylüyor. Ama doğum izni uzatılmadı. AKP’nin amacı elbette ki kadın işçilerin çalışma yaşamını daha iyiye doğru düzenlemek değil esnek ve güvencesiz çalışmayı alabildiğine yaygınlaştırmaktır.
emekci-kadin.jpg [1]
Gün geçmiyor ki AKP hükümetinden kadınlarla ilgili otoriter, erkek egemen ahlakçı, cinsiyetçi açıklamalar uygulamalar gelmesin. İşlerine geldiğinde ailenin kutsallığından, işlerine geldiğinde kadınların esnek istihdamından ve işlerine geldiğinde de kadınların çok çocuk doğurup ülkenin geleceği için genç nüfus yetiştirmeleri gerektiğinden bahsediyorlar. Kimi zaman Cumhurbaşkanı’nın, kimi zaman Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’nın, kimi zaman Başbakan Davutoğlu’nun, kimi zaman din adamlarının ağzından konuya dair açıklamalar geliyor. Peki, bu açıklamalar neden yapılıyor? AKP, emekçi kadınlardan ne istiyor? Biz işçilerin asla gözden kaçırmaması gereken bir husus var: AKP ve patronlar; doğacak çocukları genç, dinamik, ucuz işgücü ve gerektiğinde savaşlarda ölecek asker olarak görüyorlar! “Büyüyen Türkiye” yolunda iliklerine kadar sömürülecek, savaşlarda kurban edilecek yeni nesiller istiyorlar. Elbette bunu sağlamak için kadınlar çalışmak yerine evde oturmalı ve sermaye düzeninin ihtiyacı temelinde doğurmalıdırlar!
Hangi emekçi kadın evladının sefalet içinde yaşamasını, üç kuruşa bitap düşünceye kadar çalışmasını, savaşlarda kanının akıtılmasını ister? Emekçi kadınlar evlatlarını mutlu olsunlar, huzurla yaşasınlar diye doğuruyorlar. Ama kapitalist sömürü düzeni ne emekçi kadınlara ne de evlatlarına kahır ve çileden başka bir şey vermiyor. Bu nedenle emekçi kadınlar, patronlar sınıfına karşı işçi sınıfının mücadele saflarında yer almalıdırlar. Biz işçilerin üzerine düşen en büyük görev, kadınıyla erkeğiyle el ele verip işçilerin mücadele birliğini örmektir.