
UİD-DER olarak gerçekleştirdiğimiz etkinliklerle kapitalist sistemin biz işçi ve emekçilere reva gördüğü yaşam koşullarını teşhir etmeye ve işçileri mücadeleye katmaya devam ediyoruz. 15 Şubatta Tuzla temsilciliğimizde kapitalizmin içinden geçtiği krizi, emperyalist savaşları ve gerçek barışın nasıl sağlanacağını anlatan “Dünyaya Barış İşçilerle Gelecek” adlı bir etkinlik gerçekleştirdik. Farklı sektörlerden pek çok işçi bu etkinliğimize katıldı.
Sunumda sinevizyon gösterimi eşliğinde yapılan sunum ve seslendirilen ezgilerle emperyalist savaş gerçeği ve işçi-emekçi halkın barışa duyduğu özlem ortaya kondu. Emperyalist savaşların bizlere yoksulluk, gözyaşı ve ölümden başka bir şey getirmediğine değinildi. Tüm dünyada devam eden emperyalist savaş sonucu milyonlarca insan hayatını kaybederken, çok daha fazlasının yaralandığı, sakat kaldığı anlatıldı. Bu yaşananlar biz Türkiyeli emekçilerden hiç de uzak değildir. Milyonlarca emekçi insan savaşlarla yerinden yurdundan göç ettiriliyor. Türkiye’de de savaşın dehşetinden kaçan Kürt ve Arap yoksul emekçilerin yaşam mücadelesi verdiklerinin üzerinde duruldu.
Kapitalizm dünyamıza yoksulluk, savaş ve ölüm getiriyor; dünyamızı günden güne daha da kana buluyor. Bugün yeryüzü patronlar sınıfı tarafından cehenneme çevrilmiş durumda. Etkinlikte gösterilen savaş fotoğrafları ve videolar, emperyalist-kapitalist devletlerin birbirleriyle tutuştukları kıran kırana rekabetin işçi ve emekçiler için tam anlamıyla bir felaket ve yıkım olduğu tüm çarpıcılığıyla gözler önüne serdi. Kentler harabeye çevriliyor, kadınlar, çocuklar hunharca katlediliyor. Sunumda anlatılanlar ve görüntüler salondakileri derinden etkiledi. Etkinliğe katılan bir işçi eşi duygularını şöyle dile getirdi: “Bu savaş görüntüleri, bu katliamlar karşısında boğazım düğüm düğüm oldu, yutkunamıyordum. Ağlamak istedim ama duyduğum öfkeden ağlayamadım. Bu nasıl bir vahşet? Tepedekilerin hiç mi vicdanı yok? Bir kadın olarak çocukların ölmediği, savaşların son bulduğu bir dünya istiyorum. UİD-DER gerçekleştirdiği tüm etkinliklerinde bizlere neler yapmamız gerektiğini gösteriyor, her seferinde yeni şeyler katıyor ve öfkemizi bu sisteme karşı daha da arttırıyor.”
Etkinliğin sonunda şu konuya değinildi: Dünya nüfusunun ezici çoğunluğunu işçi sınıfı oluşturmaktadır. Küçük bir azınlıktan ibaret olan burjuvalar, başta Ortadoğu olmak üzere azgınca ve fütursuzca gerçekleştirdikleri saldırıları yürütmek için nereden cesaret alıyorlar? İşte temel sorumuz budur. Ne yazık ki biz işçilerin yeterince örgütlü olmayışından bu cesareti alıyorlar. Sınıfımızın mücadele tarihi bizlere büyük bedeller ödeterek tekrar tekrar şunu gösteriyor: “Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey!”
İşte kardeşler, kapitalizm bizlere ölümden, gözyaşından başka bir şey sunamamaktadır. Savaşsız, sömürüsüz ve sınıfsız bir dünya yaratabilmek için tek kurtuluş yolumuz örgütlenmek ve mücadeleye atılmaktır. Böyle bir dünya yaratabilmek için bu yolda haklı ve onurlu bir mücadelenin gayesiyle Uluslararası İşçi Dayanışması Derneğine güç verelim, sermayedarlar karşısında gücümüze güç katalım.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Sınıfsız Sömürüsüz Bir Dünya İçin Örgütlü Mücadeleye!”
Etkinlik, “Dünyaya Barış İşçilerle Gelecek” ve “UİD-DER Yürüyor, Mücadele Büyüyor” sloganlarıyla son buldu.