
Aralık ve Ocak aylarına ait ücretlerini ve diğer haklarını alamadıkları için günlerdir eylem yapan işçiler ile Söğüt Seramik yönetimi arasında bir görüşme yapıldı. Yönetim, bu görüşmede işçilerin işten çıkartıldığını açıklarken, işçilerin boyun eğmeyip mücadele etmesine de öfkeyle tepki gösterdi, mücadeleyi hazmedemediğine dair sözler sarf etti.
“Bilecikhaber.com.tr”nin haberine göre, 16 Şubatta yapılan toplantıda patron temsilcilerinden Sabahattin Yıldız, işverenin yaptığı yatırımlardan dolayı zarar ettiğini ve bir yıl boyunca düzenli maaş ödeyemeyeceğini dile getirdi. Şirketin geleceğinin parlak olduğunu söyleyen Yıldız, bu şartlar altında çalışmak isteyen işçilerin işe devam edebileceğini açıkladı.
Daha sonra söze Fabrika Genel Koordinatörü Kenan Cebi girdi. Aslında Cebi’nin sözleri, patronların işçilerin mücadelesinden nasıl da rahatsız olduğunu gözler önüne seriyor: “İşçinin bu durumunu düşündüğümüzde işçi haksız, Söğüt esnafının işçiye destek vermesini bir nevi kışkırtma olarak görüyorum. Normalde ikinci maaşlarınız hazır ama benimle inatlaştığınız için yatırtmadım. Çünkü ayın 20’si gelmediği için yasal olarak hak etmediğinizi düşünüyorum.” Esnafa da hakaret eden Cebi’ye göre işçiler mücadele etmemeli, haklarını aramamalı ve patronun lütfunu beklemelidir.
Cebi ayrıca işçilerin ücretinin Cuma gününe kadar yatacağını, 15 gün içinde fırınların sadece birini faaliyete geçireceklerini ifade etti. 250 işçiyle üretime devam edilecek fabrikada, “Çalışacak elemanları şefler ve müdürler belirleyecek” diyen Cebi, işçilerin örgütlü hareket etmesinin de önüne geçmeye çalıştı.
Fabrika avukatı ise tüm işçilerin işten çıkarıldığını açıklayarak şunları söyledi: “Burada çalışmak öncelikle sizin hakkınız. Eğer burada bu şartlarda çalışmak istemezseniz dışarıdan işçi de getiririz, bir şekilde bu fabrika çalışır. Protesto veren vermeyen herkesin çıkışı yapıldı. Herkesin tazminatı ödenecek. Bu sene olmazsa da kimseye borcumuz kalmayacak.” Yani işçilerin tazminatının ne zaman ödeneceği belli değil.
Tüm bunlar, sermaye sınıfının sözcülerinin işçi mücadelesinden nasıl da korktuklarını ve hazmedemediklerini gözler önüne seriyor. Kapitalist sömürücülere göre işçiler seslerini çıkartmamalıdır; özellikle de Anadolu kentlerinde, “saf ve her duruma katlanmaya hazır” biçiminde telakki edilen işçilerin mücadelesi asalakları pek kızdırmış. Bundan dolayı işçileri işten atarak gözdağı veriyor ve cezalandırmak istiyorlar. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar işçilerin mücadelesinin önüne geçemeyecekler. Bugün yeterince örgütlü olmadıklarını düşünerek işten attıkları o işçiler, yarın daha fazla örgütlenecek ve tüm yöneticilerle birlikte patronu kapının önüne koyacaklar.