
Merhabalar. Ben tekstilde çalışan genç bir kadın işçiyim. 2,5 yıldır 35 kişilik bir tekstil atölyesinde çalışıyorum. Asgari ücretle başladığım işe yine asgari ücretle devam etmek zorunda kalıyorum. Sadece benim değil diğer arkadaşlarımın da ücretleri hemen hemen benimkiyle aynı. Üstelik aldığımız bu asgari ücrete her gün çalıştığımız fazla mesailer eklenmiyor. Çalıştığım işyerinde patron birçok haksızlık yapıyor. Fazla mesai ücretlerimiz verilmediği gibi, bir de rapor aldığımız ya da herhangi bir nedenle işten izin aldığımız günler olursa o günün ücreti maaşımızdan kesiliyor. Sadece gelmediğimiz günler değil iş olmadığında çalışmadığımız her günümüzü de maaşımızdan kesiliyor. Sanki işin olmaması bizim suçumuzmuş gibi fatura yine bize kesiliyor. Ayrıca yemek yediğimiz yer sağlık açısından hijyenik değil. Yemeklerimiz de soğuk ve iyi gelmiyor.
Çalışırken birçok haksızlığa maruz kalıyoruz ama haklarımızı bilmiyoruz. Bilmediğimiz için de savunamıyoruz. Tek başımıza gittiğimizde patron kapının önüne koymakla tehdit ediyor. UİD-DER’in etkinliklerine daha yeni yeni katılmaya başladım ve her katıldığımda da bir şeyler öğreniyorum. Öğrendiğim şeylerden birisi de kadın işçilerin haklarını bilmeleri ve savunmaları. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün yaklaşması nedeniyle bu mektubu sizinle paylaşmak istedim. Sorunlarımızı çözmek için işyerlerinde kadın erkek demeden yan yana gelmeli ve patronun karşısına öyle çıkmalıyız. Tüm kadın işçilerin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutlarım.