Katliama dönüşen iş cinayetleriyle gündeme gelen şirketler büyümeye, kârlarına kâr katmaya devam ediyor. Bunun en somut örneği geçtiğimiz günlerde Soma Holding ve Torunlar inşaat patronlarının açıklanan 2014 yılına ait kârları ve yükselen gökdelenleridir.
10 işçinin iş kazasında hayatını kaybettiği Torunlar İnşaat kârını 2014 yılında bir önceki yıla göre katbekat artırdı. Torunlar GYO’nun satış gelirleri geçen yıl bir önceki yıla göre %125 artarak 773 milyon lira oldu, net kârı ise 190,6 milyon liradan 1,06 milyar liraya yükseldi. Bu kadar çok kâr elde eden şirket asansör bakımını ve onarımı yaptırmayarak 10 işçinin feci bir şekilde ölmesine sebep oldu. Ayrıca inşaat şantiyesinde çalışan işçilere doğru düzgün kalacak yer sağlamayan, yemeklerini bile yiyecek şekilde vermeyen, onları düşük ücretle çalıştıran da yine Torunlar İnşaat patronudur. Torunlar inşaatın kârını yükselten o gökdelenleri binaları yaparken ölen işçilerdir.
301 işçiyi önlemleri almayarak ölümlerine sebep olan Soma Holdingin Patronu Alp Gürkan ise “Spine Tower” isimli bir gökdelen diktirdi. İstanbul Maslak’ta 56 katlı gökdelende en ucuz dairenin fiyatı 1 milyon 350 bin dolar. Alp Gürkan’ın gökdelenin bir dairesinin fiyatı bu kadar çok para ederken madende çalışan işçiler için yaşam odası yaptırmayı fazla görüyor. Oysa Soma madeninde tüm işçilere yetecek yaşam odası yapılmış olsaydı bunun maliyeti 10 milyon lira olacaktı. Yani en ucuzundan 3-4 daire fiyatına tüm işçilerin hayatı kurtarılabilir ve yeni ölümler engellenebilirdi. Yaşam odası yaptırmayan Soma Holding patronu sağ kalan işçileri de işten çıkarıp hiçbir tazminat hakkını vermeyerek onları açlığın ve yoksulluğun kucağına itti. Daha geçtiğimiz haftalarda işten atılan Soma maden işçileri tüm haklarının verilmesi için oturma eylemi yapmışlardı.
Patronların sermayeleri işçilerin ölümleri üzerinden yükseliyor. Patronlar sınıfı kârları azalmasın diye işçiler için hayati önem taşıyan sağlık ve güvenlik önlemlerini almıyorlar. Soma ve Torunlar inşaatta olduğu gibi patronlar sınıfı paraları olmadığı için değil, biz işçiler için alacakları her bir önlemi maliyet olarak gördükleri için almıyorlar. Onlara işyerlerinde önlemleri aldıracak olan biz işçilerin örgütlü mücadelesidir. Hayatımıza ve emeğimize ancak mücadeleyle sahip çıkabiliriz.