Şubat ayı başında Boydak Holding’e ait 5 fabrikada toplu sözleşme görüşmeleri sırasında sendika işçilerin taleplerine kulak tıkamış, bunun üzerine 3 binden fazla işçi iş bırakarak tepkisini dile getirmişti. 2009’dan bu yana ücretlerine zam yapılmamasına ve toplu sözleşme süresinin 3 yıla çıkarılmak istenmesine tepki gösteren işçiler, ücretlerine telafi zammı yapılmasını, sözleşme süresinin 2 yıl olmasını, ikramiye sayısının 4’e çıkarılmasını, zorunlu fazla mesai uygulamasının kaldırılmasını ve sendikayla patron arasındaki görüşmelerin açık şekilde yapılmasını istiyorlardı.
Holding yöneticilerinin tehditleri karşısında da geri adım atmayan işçiler, toplu sözleşme sürecinin devam ettiği ve taleplerinin dikkate alınacağı sözü üzerine eylemlerine son vermişlerdi. Holding yöneticileri, eylemlerin ardından yaptıkları konuşmalarda işçilerin bir yanlış anlama nedeniyle tepki gösterdiklerini iddia etmişlerdi.
İmzalanan sözleşmede ne var?
Öz Ağaç-İş’in internet sitesinden yapılan açıklamaya göre anlaşma sağlanan maddeler şöyle:
- 1. yıl ücretlere %15 oranında zam yapılacaktır.
- 2. yıl ise ücretlere asgari ücret oranı kadar zam yapılacaktır.
- 3 ikramiye alanlara 01.01.2015 tarihinden itibaren 105 gün, 01.10.2015 tarihinden itibaren ise 120 günlük ücretleri tutarında ikramiye verilecektir.
- 1 yevmiye tutarında kira yardımı yapılacaktır.
- 2010 yılından itibaren geçmiş 6 yıla yönelik her yıl için 5 TL (50 TL ile sınırlı) kıdem zammı yapılacaktır.
- Sosyal yardımlar da ücret zammı oranları kadar artırılacaktır.
Toplu sözleşme, Boydak Holding yönetim binasında imzalandı. Sözleşme için yapılan törende holding CEO’su Memduh Boydak ile Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan birer konuşma yaptılar. İki tarafın birbirine övgüler yağdırması dikkat çekti. Ücretleri ikramiye ve kıdem artışlarıyla birlikte yüzde 20 oranında arttırdıklarını iddia eden Boydak, şöyle konuştu: “Bu sözleşmeye imza atmak hiç kolay olmayacak ama inşallah sendikamızın da yardımıyla üretimi artırıp bu zam farkını kapatırız.”
Boydak, enflasyon oranının yüzde 8 olduğunu ve yaptıkları yüzde 20 artışı “telaffuz etmekte” zorlandığını söyleyerek çok yüksek zam yapmış pozları kesti. Bu ücret artışının işçilere verdikleri önemin göstergesi olduğunu da iddia etti. Yaptığı konuşmada Boydak, işçileri holdingin en büyük paydaşı olarak gördüğü yalanını ileri sürdü. “Binalar, makineler, teçhizatlar onlara değer atfeden çalışanlarımız olmadığı sürece de bir değeri yoktur” dedi. Doğru söze ne denir, ama kapitalist düzen yıkılmadan üretim araçları kapitalistlerin mülkiyetinde kalmaya ve Boydak gibileri işçileri sömürmeye devam edecektir.
Boydak, holdingin bugünkü durumuna gelmesinde işçilerin çok büyük bir rolü olduğunu, ama verdikleri ücret artışının da içine sinmediğini itiraf etti. Zararlarını telafi etmek için sendikanın üstüne düşeni yapacağını söyleyerek ondan destek istedi. Hak-İş’e “endüstriyel barışın sürekliliği” için çaba harcadığı için teşekkür etmeyi de unutmadı.
Sözü sendika adına alan Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, patron temsilcisinden aldığı topu bir sendika bürokratının ustalığıyla çevirmeye devam etti. İşçinin çıkarına değil patronun çıkarına önem verdiğini bir kez daha gösterdi. “İşçi ve işveren ilişkilerini her zaman bir aile olarak” gördüğünü ifade eden Arslan, “işletmenin şartlarını, rekabet gücünü, verimini ve geleceğe ait hedeflerini de dikkate alan bir sendikal anlayışı temsil ediyoruz” dedi. Şubat ayında işçilerin eylemlerine konu olan sorunlara atfen de şöyle konuştu: “Birbirimizle empati kurarak, çalışanlarıyla, çalıştıranlarıyla ve sendikasıyla topyekün olarak aile gördüğümüz BOYDAK ve sendikalarımızın aile içerisinde olabilecek ufak sorunları çözebilme iradesini de ortaya koyması gerekiyordu. Bence bu Toplu İş Sözleşmesi’nin en önemli tarafı bütün bu olumsuzluklara rağmen bir çözüm noktasında buluşmamız. Sayın Başkanın da ifade ettiği gibi hedefledikleri rakamların çok üzerinde bir zamma ulaştık. Tabii ki arkadaşlarımızın beklentileri ve talepleri daha yüksek ücret alma ve daha fazla sosyal hak kazanımıdır. Bu da doğal, onların taleplerini de saygı ile karşılıyoruz. İşverenimizin bu konudaki fedakârlığını ve geldiğimiz noktayı önemsiyoruz.”
Birbirlerine övgüler düzen bu iki taraf da konuşmalarında işçilerin eylemlerine konu olan sorunlara değinmedi, geçiştirdiler. Ücretlerin sosyal haklar dâhil yüzde 20 arttırılmasıyla övünen patron da sendika yönetimi de işçilere 5 yıldır zam yapılmadığını, yeni sözleşmeyle bu yılların telafi edilmediğini, işçileri fazla mesaiye kalmaya zorladıklarını, sözleşme süresini uzatmak istediklerini hiç konu etmediler.
Bunların dillerine doladıkları enflasyon oranının üzerindeki artış da gerçekte işçilerin yaptıkları eylemlerin sonucudur.
Anadolu kentlerinde üretim yapan ve binlerce işçi çalıştıran Boydak Holding, SİDEMİR, Söğüt Seramik gibi büyük şirketlerde işçiler hakları için ayağa kalkıyor ve tepkilerini gösteriyorlar. Patronlarsa işçilerin eylemlerini hazmedemiyor, saldırılarını sürdürüyorlar. Bazen de Boydak’ta olduğu gibi kısmen de olsa geri adım atıyorlar.
Büyük bir gövdeye sahip Anadolu işçi sınıfı, örgütlü bir şekilde hareket etmeyi öğrendiğinde, geçmişin mücadele deneyimlerinden beslendiğinde, patronların saldırılarına karşı mücadeleyi çok daha ileri düzeylere yükseltebilecektir.