UİD-DER olarak “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine, Taşeronlaştırmaya Hayır!” kampanyamız vesilesiyle 3 Nisanda Tuzla Aydınlı’daydık. Kurduğumuz stantla inşaat, metal, tersane gibi birçok sektörden işçiye ulaştık. Birçok işçi-emekçi standımıza gelerek kampanyamıza destek verdi.
Tersanede çalışan kadrolu bir işçi “Ben kadrolu bir çalışan olmama rağmen uzun mesailere kalıyorum. Ücretlerimiz düşük. Taşeron çalışma koşulları bakımından aramızda bir fark bulunmuyor” diye kendi şahsında kadrolu çalışanların durumunu özetliyordu. Deri sektöründe çalışan bir diğer işçi ise “Biz bir şeyler yapmak istiyoruz ama korkuyoruz ve birbirimize güvenemediğimiz için de birleşemiyoruz” diye işçilerin bir araya gelememesinden şikâyet ediyordu. Kampanyamızı duyup hemen standa gelen bir amcanın tepkisi ise şöyle oldu: “Allah size güç versin. Hükümetin bu saldırılarına karşı inşallah daha çok işçiye ulaşıp güçlenirsiniz. Bizden geçti artık ama bizim çocuklarımız, torunlarımız daha güzel günler görür.” Standımıza gelen Suriyeli ve Türkmenistanlı göçmen işçiler de çalışma ve yaşam koşullarının zorluklarını paylaştılar. Göçmen olmaları, dil bilmemeleri nedeniyle pek çok zorlukla karşılaştıklarını, asgari ücretin altında ücret aldıklarını anlattılar. Farklı ülkelerden gelen işçiler yaşamın zorlukları karşısında birlikte yaşamak zorunda kalmış ve kardeşleşmişlerdi.
Taşeronlaştırmanın muazzam ölçüde arttığı bir düzende işçilerin kazanımları görüldüğü gibi bir bir sönümlenmektedir. Biz işçiler olarak kendi sınıfımıza daha çok güvenmek zorundayız. Kendi gücümüzün farkına varmamız bizler için hayati önem taşımaktadır. Patronlar sınıfının korkuları boşuna değildir.
Stantta karşılaştığımız birçok işçi-emekçi kardeşimizi 19 Nisanda Aydınlı’da DERİTEKS Sendikası toplantı salonunda yapacağımız “Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın İşçi Sınıfının Birlik, Dayanışma ve Mücadelesi” etkinliğimize davet ettik. Başlattığımız kampanyaya daha güçlü bir şekilde sahip çıkılması ve mücadelenin büyütülmesi çağrısıyla standımıza son verdik.