
Bu hafta pek çok işçi mahallesine kampanyamızı taşıdık, işçilere 1 Mayıs bildirilerimizi götürdük. Yenidoğan’da, Osmangazi’de, Sarıgazi’de ve Sultanbeyli’de işçilerin yoğun olduğu bölgelerde bildirilerimizi dağıtarak işçilere derneğimizi ve çalışmalarımızı anlattık. Sabahları işe giden ve akşamları işten dönen işçilere de servis duraklarında bildirilerimizi verdik.
Sultanbeyli, Osmangazi ve Yenidoğan’da bizleri ilk kez gören işçilerden bazıları şaşkınlıklarını gizleyemediler. “Burada ilk kez görüyoruz, daha önce kimse buralara gelip böyle şeyler yapmadı, daha sık gelin” diyerek yaptığımız çalışmanın anlamlı olduğunu dile getirdiler. Sohbet ettiğimiz işçiler 1 Mayıs’ın tatil olmasına rağmen patronların kendilerini çalıştırdığını anlattılar. Asgari ücretin çok düşük olduğunu, çalışma koşulları nedeniyle ailelerine vakit ayıramadıklarını ve aldıkları ücretin yetmediğini dile getirdiler. Meslek lisesinde okuyup stajyerlik yapan öğrencilerse asgari ücretin üçte birini aldıklarını, 10 saat çalıştıklarını ve her işi yaptıklarını belirttiler. “Siz ne yapıyorsunuz, ne dağıtıyorsunuz?” diye soran öğrencilere ve gençlere çalışmalarımızdan bahsettik.
Gittiğimiz her yerde taleplerimiz etrafında birleşmemiz gerektiğini anlattık. Sarıgazi temsilciliğimizin etrafında olan işçi semtlerinde yaptığımız çalışmalarda bizi merak eden ve bizimle sohbet eden öğrencilere, işçilere ve emekçilere işçilerin mücadele örgütü UİD-DER’i anlattık ve onları mücadeleye davet ettik.
İşçiler 1800’lü yıllarda da patronlar tarafından çok kötü çalışma koşullarında çalıştırılıyorlardı. Patronlar sınıfı bugün biz işçilere o yıllardaki çalışma koşullarını dayatıyor. 8 saatlik işgünü ve daha iyi çalışma koşulları için örgütlü olarak mücadele eden işçiler, bize bugün yine yol gösteriyor. 1 Mayıs biz işçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günüdür. Patronlar sınıfına karşı birliğimizi, dayanışmamızı ve mücadelemizi güçlendirelim!