
Emekçi kadın kardeşlerimiz!
İşçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs işçi sınıfının iş saatlerini düşürmek için verdiği mücadelenin bir ürünü olarak doğdu.
Peki, en çok kim ihtiyaç duyuyor iş saatlerinin düşürülmesine?
Kadın işçiler işyerlerinde en az 8 saat çalışıyorlar. Yolda yaklaşık 2 saat geçiriyorlar. Eve dönünce evin tüm işleri, çocukların bakımı yine kadınları bekliyor!
Çalışmayan kadınlarsa adeta evin kölesi haline geliyor. Dört duvar arasında işler bitmek bilmiyor. Erkekler uzun saatler boyunca çalıştıkça onların ertesi gün yeniden işe gidebilmesini sağlamak yine kadınların sırtında. Tüm iş kadınlara kalıyor.
İşte bu nedenle iş saatlerinin düşürülmesi mücadelesi biz emekçi kadınların mücadelesi olmalıdır.
1 Mayıs, işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü.
Peki, en çok kimin ihtiyacı var, birlik olmaya, dayanışmaya?
Emekçi kadınlar kapitalist sömürü düzeninin ve erkek egemen zihniyetin çifte ezilmişliği altındalar. Kadına yönelik şiddet artıyor. Kadınların canı yakılıyor, kadınların canı alınıyor.
Kadınlar eve hapsediliyor, emekleri yok sayılıyor, değersiz görülüyor.
Bu yüzden dayanışmaya en çok emekçi kadınların ihtiyacı var. Birlik olmaya, kendisini ikinci sınıf yerine koyan sisteme karşı birlik içinde mücadele etmeye en çok kadınların ihtiyacı var.
1 Mayıs, işçi sınıfının tüm dünyada patronlara karşı başkaldırdığı, “artık yeter” dediği bir gün.
Peki, en çok kimin ihtiyacı var başkaldırmaya? “Artık yeter” diye haykırmaya?
Emekçi kadınlar, erkeklerle eşit iş yapsalar da çoğu zaman eşit ücret alamıyorlar. İşyerlerinde kreşler yok. Gece vardiyaları çok yaygın ve kadınların sağlığını derinden etkiliyor. Doğum izinleri çok kısa, kadınlar birkaç aylık bebeklerini bırakarak çalışmaya gidiyor. Mola saatleri çok kısa, çalışma saatleri çok uzun, çalışma temposu çok yüksek. Ücretler çok düşük olduğu için fazla mesaiye kalmak zorunlu hale geliyor. İş kazalarında işçi kadınlar can veriyor, sevdiklerini, evlatlarını yitiriyor.
Emekçi kadınlar savaşların en büyük kurbanları haline getiriliyor. Savaşlarda katlediliyor, alınıp satılıyor, tecavüze uğruyor. Kapitalist sömürü düzeni işçi sınıfının kadınlarına yaşamı zehir ediyor.
Emekçi kadın kardeşlerimiz!
Biz işçi sınıfının kadınları, patronların kölelik düzeninde ücretli köle ve ikinci sınıf insan yerine konulmayı, ezilmeyi, şiddet görmeyi reddetmeliyiz. 1 Mayısımıza sahip çıkmalıyız. Bizim kaç çocuk doğuracağımıza, kariyerimizin ne olacağına, fıtratımıza, giydiklerimize dair konuşup duranlara artık yeter diyelim!
Mücadele etmek üzere güçlerimizi birleştirelim ve artık biz konuşalım.
1 Mayıs’ta meydanlara çıkalım, taleplerimizi haykıralım:
- Eşit İşe Eşit Ücret!
- Her İşyerine Kreş!
- Doğum ve Emzirme İzni Uzatılsın!
- Gece Vardiyası Yasaklansın!
- Kadınının Baskı Altına Alınmasına Son!
- Şiddete ve Tacize Son!
- Koşulsuz ve Parasız Kürtaj Hakkı!
- Ev İşleri Sadece Kadının Görevi Olmaktan Çıkarılsın!