Ben metal sektöründe çalışan, Türk Metal üyesi bir işçiyim. Biliyorsunuz bundan birkaç ay önce metal işçilerinin toplu iş sözleşmesi yapıldı. Türk Metal Sendikası bürokratlarının imzaladığı sefalet sözleşmesi ve üstüne üstlük sefalet sözleşmesinde 3 yıla imza atılmış olması metal işçileri olarak bizlerde soğuk bir duş etkisi yaratmıştı. Birleşik Metal-İş Sendikası’na üye işçilerse sendika yöneticilerine yaptıkları baskılar sonucunda grev kararı aldırdılar. Bu grev Bakanlar Kurulu tarafından “milli güvenliği” tehdit edici bulunarak yasaklandı. Ne var ki bu grev, AKP’nin yasakladığı ilk grev değildi. Daha önce de AKP hükümeti döneminde tam 7 grev yasaklanmıştı. Bu 1 Mayıs’ta grev haklarımız için meydanlarda yerlerimizi almamız gerekiyor.

İşçiyi yok sayan sendika bürokratlarına karşı, sendika temsilcilerimizi kendimiz seçebilmek için, toplu iş sözleşmelerinde işçilerin de söz sahibi olabilmesi için, sefalet ücreti değil gerçekten geçimimize yetecek ücretler için, iş cinayetlerine dur diyebilmek için, uzayan iş saatlerine karşı 1 Mayıs’ta alanlara çıkmalıyız. Bu 1 Mayıs’ta taleplerimizi güçlü bir şekilde haykırmalı, dosta, düşmana işçilerin gerçek gücünü göstermeliyiz. 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü. Tüm dünyada bütün işçilerin kalplerinin ve taleplerinin ortaklaştığı bu günde, bir metal işçisi olarak bu taleplerle UİD-DER saflarında 1 Mayıs alanında yerimi almış olacağım.