Ben, Gebze TOSB sanayi bölgesinde çalışan bir metal işçisiyim. Uzun zamandır bu işyerinde çalışıyorum. Size çalışmakta olduğumuz bu fabrikadan bahsetmek istiyorum.
Biz ağır metal sanayi işkolunda çalışan ama patronumuz tarafından işkolu Çalışma Bakanlığına farklı gösterilen bir işyerinde çalışıyoruz. Adından da anlaşılacağı üzere ağır ve tehlikeli işler yaptığımız için her gün iş kazası geçiren arkadaşlarımız var. Bu iş kazalarını da patron vekilleri ve amirler örtbas ediyorlar. Birimizin başına bir iş kazası gelse hemen bizi deponun arka kapısından ambulansla düzmece bir polikliniğe götürüyorlar. Biz de bu durumdan aşırı rahatsızlık duyuyoruz. Ama üzücü olansa yaşadığımız onca haksızlığı ikişer üçer, ayrı ayrı masalarda, köşelerde konuşuyor olmamız. Hepimiz o kadar huzursuzuz ki her gün birilerinin öfkeden sağı solu yumrukladığına tanık oluyorum. Birlik olmak istiyoruz ama çoğumuzun birbirimizden haberi yok. Çünkü bizi hep ayrı düşürmek için kafamıza kötü fikirler yerleştirmişler. Sanki düşmanlık için kafamıza bir kaset yerleştirmişler. AKP’ye, CHP’ye, MHP’ye ve diğer partilere oy vermiş arkadaşlarım hep birbirlerine önyargılı davranıyorlar. Biri diğerlerine şöyle diyor: “O AKP’li bizimle niye gelsin ki?” diyor. Ötekisi “O CHP’li, O MHP’li, HDP’li, BDP’li” diyor. Peki, kardeşlerim; size bir soru sorayım, patron bizi işe alırken hangi partiye oy verdiğimizi mi soruyor, yoksa kuru maaşa talip olacaksın mı diyor? Bize “neden o ya da bu partiye oy veriyorsun?” demiyor. “Neden hak arama mücadelesine katılıyorsun?” diyor. O halde hangi partiye oy vermiş olursak olalım biz işçilerin çalıştığımız işyerlerinde birlik olmamız gerekiyor.
Bu mektubu okuyan bütün işçi arkadaşlarıma söylüyorum. Son zamanlarda bazı fabrikalarda çalışan çoğu işçi örgütleniyor. Bizim işyerindeki işçi kardeşlerim de eminim ki bu mektubu okuyacaklar. Gelin birlik olalım! Gelin ekmeğimizi kardeşçe bölüşelim. Korkacak bir durumumuz yok zaten. Hep birbirimize “birileri başlatsa da işyerine sendika getirsek” diyoruz. O halde ne duruyoruz? Sendikalı olalım, örgütlü olalım ve güçlü olalım. Patronlara ve yasaklarına inat yaşasın örgütlü hayat!